31 Aralık 2010 Cuma

Yeni Yıl İşkencesi

Merhaba,ben yeni yıl kutlamalarından nefret eden hatta yeni bir yılın geliyor olmasından bile nefret bir insanım.Neden mi?2010...2009...2008...2007...2006...ve daha nice yıllarım hepsi birbirinin aynı.Hayatımda kayda değer hiç bir değişiklik yok.Tüm arkadaşlarım hayatlarında yol alırken yoldan kastım;terfi,zam,söz,nişan,evlilik,çoluk çocuk gibi...ben bir arpa boyu yol almayı başaramadım.O kadar çabalıyorum bir şeyler olsun hayatımda diye uğraşıp duruyorum insan üstü çabalar sarf ediyorum ama nafile.Hep yapayalnız,mutsuz bir insan olarak hayatımı sürdürüyorum.En yakın arkadaşlarımın mutlulukları için uğraşırken bir anda beynimi kemiren bir kıskançlık belirdi içimde...ama nasılım varya öleceğim kıskançlıktan neredeyse.Biri geliyor ay doğumuma az kaldı diyor.Ay ne güzel deyip sözde seviniyorum ölüyorum bir yandan da kıskançlıktan..Biri geliyor terfi aldım diyor yine benim içindeki kıskanç kadın ortaya çıkıveriyor.Biri geliyor ay biz falancayla Mayıs'da nişanlanıcaz eylülde evlenicez diyor ben laptopu kafasına fırlatmak istiyorum.Birde sanki benim bütün işim onlarn dertleriyle uğraşmakmış gibi bir hava var.Ne zaman dertleri olsa beni ararlar ama derdi yoksa aylarca aramazlar.Senin bir derdin var mı yok mu demezler.Ben derdimi anlatmaya başlayınca da 'ayy üzülme geçer gider neolcek' demezler mi deliriyorum resmen.Ulan ben sizin her derdinizi kendi derdim gibi dinleyip çözüm buluyorum bir kerede bu kız neden durgun,suskun,hırçın diye merak edin ama nerdeee....Birde benim şöyle bir huyum var beni bile illallah ettirdi.2009'da üniversiteyi bitirene kadar hep başarılıydım,hep herkesten bir adım öndeydim.Eğer biri bir şey yapmaya başladıysa ben ya o şeye çoktan başlamışımdır ya da kimsenin elde edemeyeceği bir başarıyla bitirmişimdir.Şuan çalıştığım çok büyük bir medya kuruluşu.Türkiye'deki en tanınmış gazetelerden birinde çalışıyorum ve burayı üniversiteyi okurken bulmuştum.Herkes bana gıpta ederdi.Peki şimdi ne oldu da en önde koşarken bir anda geri kaldım?Nerde hayata yaptım ya da yapıyorum.Neden bütün kapılar hep yüzüme kapanıyor.Ben istediğim şeyi elde edemezsem bağıra çağıra ağlarım,boğazım patlayana kadar çığlık atarım ve şuan yaptığım şeyde bu.Elim kolum bağlı sanki.Hiç bir şeye sahip olamıyorum artık.
Uzun lafın kısası eskiden olsa ya bu deveyi güderdim ya da bu diyardan giderdim ama şimdi yerimde saydığım yetmezmiş gibi birde kıskançlık duygusu beliriverdi içimde.

13 Aralık 2010 Pazartesi

Vol 1:Sporun 1. Haftası Bitti

 Geçen hafta başladığım fitnessa bir hafta boyunca pazar günü hariç her gün gittim.Henüz bir değişiklik var mı?yok.Maalesef fitnessda ilk bir ay zayıflama ya da incelme falan olmuyormuş.Bir haftadır mümkün olduğunca az yiyorum ki daha çabuk daha hızlı etki etsin diye ama nerde henüz bir gram bile vermiş değilim.Hoş ben bu kiloları kırk yıl ağzıma lokma koymasam yinede veremem orası ayrıda yinede şansımız birde fitnessda deneyelim dedim.Madem evimin hemen yanında bir fitness salonu açılmışsa bunun nimetlerinden faydalanmak lazım.Birde en sinir olduğum şey spor salonunda sadece kadınların olması.Sahibi,eğitmeni,spora gelenler herkes kadın.Numunelik bir tane erkek yok.Acaba yanlışlıkla tesettürlü bayanlar için olan bir spor salonuna mı gittim diyede içten içe merak ediyorum.Soramıyorumda gelen bayanların hepside tesettürlü,spordan çıkınca kafalarını bağlayıp çıkıyorlar.Sorarsam herkes suratmıa garip garip bakacak diye korkuyorum.

6 Aralık 2010 Pazartesi

Artık Bir Şeyler Yapmak Lazım

Ve artık bir şeyler yapmak gerektiğini düşünüp spora başlamaya karar verdim.

Kilolar aldı başını gidiyor,sinir,stres desen hat safhada kilo veremesem bile en azından günün sinirini atarım üzerimden diyerek fitnessa gitmeye karar verdim ve ilk deneyimimi bu akşam yaşayacağım inşallah.Hayatındaki ilk spor deneyimi olacak biri olarak inanılmaz heyecanlıyım daha doğrusu heyecanım spor için değil bakalım ertesi gün haşat olmadan sapa sağlam ayakta durabilecek miyim onu merak ediyorum.

Malum bünye sağlıklı yaşama alışkın olmadığı için ters tepki yapabilir.

Baktım bir şey olmuyor yani hala ayaktayım hafta içi her akşam giderim ki pamuk gibi bir insan olayımda,suratıma tükürseler bile yarabbi şükür diyeyim.

E Bu arada kilo verirsemde hiç fena olmaz hani.

29 Kasım 2010 Pazartesi

Eski Aşklarım Acilen Defolup Gider misin Hayatımdan?

Yıllarca onlarla uğraştım.Birine lisede aşıktım,bir diğerine iş yerinde aşık oldum.Tabiri caizse aylarca onlara ulaşabilmek için kah kıçımı yırttım,kah sinirden çatladım ama gelin görün ki biri bile bana yar olmadı.Hep başkalarıyla fingirdeştiler,gözümün içine baka baka oynaştılar.Sanki ben hiç yokmuşum gibi davrandılar.Ben ise tamda bir aptal gibi aylarca onlar için ağladım,geceleri uyumadım,içim içimi yedi,arabesk şarkılarla içim dışıma çıkıncaya kadar ağladım ama ben hep arkalarından bakan kişi oldum.Düşünki iş yerinde kinin askerden geleceğini duyunca cebimde beş kuruş para yokken deli gibi alışveriş yaptım,kredi kartımın limiti doldurdum,annemden babamdan fırça yedim ama sonuç hep sıfıra sıfır elde var sıfır.
Tamda ben onlardan vazgeçmişken hiç biri aklımın ucuna gelmezken,böyle Facebook'da arkadaşlarımın listesindeki bekar çocukların listesini çıkarırken adamlar patır patır dökülmeye başladı.Ne yapmaya çalıştıklarına anlam veremiyorum.İş yerindekinden zaten daha önceki yazılardan birinden bahsetmiştim,lisedekinden de bahsetmiştim o benim ilk aşkımdı.Bu sabah işe geldim Facebook'a bir bakayım ne var ne yok dedim ki hop ne göreyim lisedeki züppe mesaj atmış.Aramıza fitne sokan biri var diye.Daha önce tartıştım ya ben bununla 1 aydır hazmedememiş herhalde beyefendi.Cevabım kısa ve öz oldu...Yürü git...dedim..başkada hiç bir şey yapmadım.Mesajı gördü mü görmedi mi bilmem ama görse bile artık bana bir daha mesaj falan atmaya ya da yanaşmaya cesaret edemez :)Sadece o değil iş yerinde bir zamanlar aşık olduğum çocukta cesaret edemez :) Hepsini paraladım.Yine olsa yine yaparım.Pişman değilim.Oh ne güzel valla.Ben köpek gibi peşlerinden koşayım.Kırk takla atayım onlar için ama onlar için ben yokmuşum gibi ezip geçsinler beni sonrada hiç bir şey olmamış gibi hop hayatıma girmeye kalksınlar.Zaten ikinize karşıda içim buz gibi.Ben zamanında bunların nesini sevdim?diye kendime soruyorum habire.
Şimdi ufaktan ufaktan yol almaya başlayın bakalım. :)

23 Kasım 2010 Salı

Oynatmaya Az Kaldı

Bayram tatili bitipte işe yeniden başlamak zaten ölmeden mezara girmek gibi birşey.Bu da yetmezmiş gibi iş yerindeki garip garip insanlarla uğraşmak zorunda kalmak iyice tepemi arttırdı.Daha Bismillah kapıdan içeri girişim günaydın demişim adam daha günaydınıma cevap vermeden terasta toplantı varmışda neden terasda yapılıyormuşta bilmem kimin toplantısı varmışda o daha önemliymişte blablabla...bir dünya şey sıraladı.Ben bir sünür oldum normalde toplantıyı başka bir yere alablirdim ama yapmadım sırf öyle hayvan gibi konuştuğu için inadına toplantıyı ne iptal ettim ne de başka yere aldım.Göt gibi kaldı öyle ortada.Ne yapayım banamı sordun şirketin CEO'sunu terasa davet ederken.Çek cezanı piz abazan seni.Birde müdür olacak.Kıçımın kenarı.Geçtim yerime oturdum bilgisayarımı açtım telefon çaldı açtım satış direktörümüz...Bana kurduğu cümle aynen bu 'geldnimi?' evet geldim dedim.Tamam dedi telefonu kapattı bir sinir oldum.Adam yeni yeni huylar edindi 15-20 gündür sabah geliyorum arayıp geldinmi deyip kapatıyor.Manyakmısın be adam ne demeye bunun için arıyorsun beni.Başta o kadar önemsemedim mail falan atacaktır yerimde olup olmadığımı kontrol ediyordur dedim ama yok yani mail falanda atmıyor.Sadece gelip gelmediğimi kontrol edip kapatıyor.Hayır yani işten kaytaran ya da çok izin kullanan birisi olsam tama diyeceğim ama yıllık izinlerimi bile daha kullanmadım.Sigara içmediğim için sigara molasınada inmiyorum.Bir tuvalete kalkıyorum 5 dakika,birde yemeğe iniyorum yarım saat.Lan millet saat başı sigara molasına iniyor,yemek molasını 1 saate tamalıyor hatta çoğu zaman geçiryor.Birde taksime ya da beşiktaşa ineceklerse tamam 1 saati kesin geçer.Bir insan evladı bunlara kalkıp laf söylemiyorda benmi göze batıyorum?Bunun tek bir açıklaması var fesatlık.Akıllarınca beni yıldırıp istifa etmemi sağlayacaklar.Yemezler...Birde ne var biliyormusunuz bu kadar zamandır burdayım bir arpa boyu yol alamadım.Müdürüyle enseye şaplak göte parmak durumunda olanların hepsi yönetmende oldu müdürde oldu.Ben bir bok olamadım.Öyleki kıza bir şey söyleniyor şunu şöyle yap diye.O kızın işini hiç bilmememe rağmen ben anlıyorum ne yapması gerektiğini ama kız hemen müdürünü arayıp 'ayy canım falanca bana bunu yap dedi ama ben anlamadım ne demek istediğini.Ne yapmam lazım benim şimdi?' Her seferin bu ve buna benzer soruları soruyor.Şimdi sorarım size bu kız nasıl yönetmen oldu?Diğeri desen sözde evli ama burdan bir oğlanla mercimek fırında.Herkes biliyor ama kimse söylemiyor direk olarak herkes arkasından saydırıyor.Kadını gören herkes bak bak bilmem kimin tokmakçıcı geçiyor denildiğine bile şahit oldum.Daha neler dönüyor neler...Amma gelin görünki sanki bunlar hiç yokmuş gibi sırıtarak geziyorum.Ayrıca o hem kıt beyinli olup aynı zamanda yönetmen olna kızında bahsettiğim diğer kaşardan hiiç bi farkı yok.Resman midem bulanıyor.Artık tepkilerimi göstermektende çekinmiyorum.İşleri önemsemiyorum.Yakında sepetlerler zaten ama buna üzülütmüyüm hayır bilakis sevinirim.Giderkende bir grubun suratına kezzap atar giderim hırsımı almak için.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Kabul Ediyorum Tuhafım

Şu ahir ömrümde kendim kadar tuhaf bir insan evladına daha rastlamadım.Bir gün bakıyorsun sevgi kelebeği gibi etrafa gülücükler saçıyorum,herkese yardım ediyorum,söylenilen hiç bir lafa söze kızmıyorum,bana laf sokmaya çalışanlara bende laf sokayım demiyorum gülüyorum..ama birde öyle zamanlarım varki bu zamanlar genelde hayatımın büyük bir çoğunluğu oluyor o zamanlarda da önüme geleni azarlıyorum,önüme gelene bağırıyorum öyle adam falanda ayırt etmiyorum yeri geliyor anneme bağırıyorum,yeri geliyor genel müdüre çıkışıyorum...Amma velakin nedendir bilinmez şu aralar bir rahatlık var üzerimde.Anlamlandıramadığım bir rahatlık.Biliyorum bu hayra alamet değil.Eğer ben böyle süt liman kesildiysem mutlaka fırtına öncesi sessizliği vardır.Birde çok garipleştim.Hayatında ev işi nedir bilmez,yemek yapmak nedir anlamaz ben;ev temizliyorum,yemek yapmak istiyorum.İçimde canlanmayı bekleyen bir ev kadını varmış bir anda hortlayıverdi.Daha düne kadar kariyer yapacağım evlenmekte neymiş diyen ben,şimdi biri deseki işi gücü bırakıyorsun evlendireceğiz seni dese olur deyip anında evlenecem.Birde şey salak salak herşeye ağlayabilecek kıvamdayım.Televizyon seyrediyorum programdaki kadın ağlıyor diye bende oturup ağlıyorum..Lan sanane elalemin derdinden sen baksana işine ama yok habire zırıl zırıl ağlıyorum.Annem bile sen iyice salaklaştın ben bile ağlamıyorum dedi.Hayır yani bu işin sonunun nereye varacağını gerçekten çok merak ediyorum.Düşün yani iş yerindeki kız kurularına ve kaşarlara bile sinirlenmiyorum.
Düşündüm düşündüm bunların sebebi olsa olsa yalnızlıktır dedim ve sanırım ben hep böyle yalnız kalmaya mahkumum.İçimdeki his bana diyorki o iş yerinde kız kurusu dediğin insanlar var ya...ha işte onlar gibi olacak sonun 35 yaşında evlenememiş,yapayalnız,fallardan,büyülerden medet uman,milletin mutluluğunda gözü olan,onların mutluluklarını gördükçe dudaklarını yiyen biri olacaksın diyor.Gönül isterki bu dediklerimin tam tersi çıksın öyle biri olsunki hayatımda insanlar bana gıpta etsinler,imrensinler ama bunlar sadece benim hayalim dostlar asla böyle birşey olmayacak.

4 Kasım 2010 Perşembe

Eski Sevdiceklerim Neler Oluyor Size?

Şu sıralar eski aşık olduğum adamlara birşeyler oluyor.Lisedeyken sırılsaıklam aşık olduğum bir çocuk vardı çocuk nasıl yakışıklı varya anlatmakla bitmez hemde basket takımında.Bütün kızlar ona aşık e tabi haliyle bende ona aşıktım.Uzun boylu esmer taş gibi bi çocuktu.Sonra onunda bana ilgisini olduğu haberini almıştım ve gerçektende vardı ilgisi ama nasıl olduysa bir türlü biraraya gelemedik.Geçenlerde baktım facebook üzerinden dürtmüş beni.Şu dürtükleme olayına çok kılım bir kere.Nedir yani bu dürtme.Beni dürtünce ne oluyo bir türlü anlamıyorum.Adam gibi ya mesaj at ya da arkadaşlık isteği gönder dimi yani.Bende sinir oldum niye dürtüp duruyorsun dedim.Bunun verdiği cevap 'aaa ben sana ne yaptımda tepki veriyorsun biriyle karıştırdın heralde' dedi..Hınkk..Nasıl yani altı üstü ne dürtüyorsun dedim.Neyse dedimki 2-3 gündür sürekli dürtüp dürüyorsunda neden dürttüğünü anlamadım dedim..Cevap gereksiz muhabbetlerle uğraşamicam..Şeytan dediki git bul şunu indir suratının ortasına bir tane osmanlı sillesinide görsün gününü.Ya sabır diyerekten cevap vermedim.Sonra iş yerimde aynı binada çalıştığımız bir çocuk vardı geçen yıl..Ay ben bir anda aşık olmuştum çocuğa ama nasılım varya öl dese ölücem o derece ama benim ona aşık olduğumu farkettiğim anda askere gideceğini öğrenmiştim.Askerden gelişini dört gözle bekledim.Her gün ayrı bir sancı çekiyordum.Sonra Mayıs'da askerden geldi ama nedense şirkete gelmedi.Sonra Ağustos ayında kalktım Facebookta fake profil açıp ben sana aşığım dedim.Anam demez olaydım..Nasıl pişman oldum anlatamam..Keşke atmsaydım ya şimdi kalkıp şirketten birine söylerse milletin diline düşerim,şirketin kaşarlarıda bunun arkadaşı onlar öğrenirse malzeme konusu olurum falan diye yedim kendi kendimi.Sonra hem fake profilimden engelledim hemde gerçek profilimde arkadaş listemden çıkarttım ve engelledim.Bundan 20 gün kadar önce engellediğim kişilere şöyle bir bakayım dedim.Baktım herkese basmışım engeli en iyisi kaldır dedim.Tüm engellediğim insanlardan engeli kaldırdım.Tabi onun engelinide kaldırdım.Bu arada oda Eylül'de şirketin İkitelli'deki binasında çalışmaya başlamış..Dün bana arkadaşlık isteği göndermiş destur dedim önce.Ne oluyoruz yahu dedim ama kabul ettim.Bir kaç saat sonra mesaj atmış neden beni arkadaş listenden sildin sana karşı kabalık yada yanlış birşeymi yaptım diye..Bende dedimki 'attığım mesajdan rahatsızlık duydum o yüzden sildim' falan dedim.Oda dediki 'bende acaba benmi yanlış birşey yaptım diye düşündüm'dedi.Seninle ilgisi yok ben o anda öyle düşündüm falan dedim..Şimdi arkadaş listemde var,mesaj attı ama bana ilgisi varmı yokmu yoksa kendini suçlu hissettide içini rahatlatmak içinmi mesaj attı bilemedim.Gerçi nedense 4-5 ay öncesine kadar ölüp bittiğim çocuğa karşı şimdi tık yok..Normalde heyecanlanmam gerekliydi herekesi arayıp bakın bana hem arkadaşlık isteği gönderdi hemde mesaj attı diye haber vermem gerekliydi..Yani benim karakter yapımdaki biri bunları yapardı ama ben sadece 2 kişiye söyledim ve onlara anlatırkende hiiç heyecanlı değildim..Neden içim bu kadar soğuk bilmiyorum.Artık sevmiyormuyum yoksa boş hayallere kapılmamak için kendimimi frenliyorum bilemedim...

24 Ekim 2010 Pazar

Dişçi Fobisi

Son iki haftada çektiğim diş ağrısını ömrümde bir bileğimi kırıp ameliyat olduğumda çekmiştim.Başkada ömrü hayatımda çekmedim arkadaş...Nasıl bir ağrıdır öyle allahım ölücekmişim gibi hissettim kendimi..Gerçi böyle bir şeyin olacağı belliydi..Geçen sene bu zamanlarda küçücük bir parça kırılarak error vermişti zaten ama sırf dişçi fobim yüzünden gidemedim dişçiyi..Birde 10 yıl ortodonti tedavisi gördüm..Dişçilerle akraba olmam gerekli ama korkuyorum yinede anacım.Düşüncesi bile karnımı ağrıtıyor.Geçen hafta o kadar çok canım yanmaya başladıki 2 gece sancıdan uyuyamadım.En sonunda dedimki kendime kızım 22 yaşında eşek kadar kızsın..Ufacık çocuklar bile korkmuyor artık yen şu korkunu dedim ve dişçiye randevu aldım.
Ertesi gün işten erken çıkıp mahallede yıllardır dişçilik yapan doktora gittim..Kapıdan içeri girer girmez bir korku sardı beni anlatamam..İçeridede hastası var bekliyorum.20 dakika kadar bekledim sonra bana gel dedi.Girdim içeri baktım hasta hala içeride.Meğer kız dayanamamış acıyada ara verelim demiş ama kız nasıl ağlamış varya ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuş.Ben onu görünce dahada bir tırstımmı.Doktor bana yat dedi şu koltuğa ben gelecem dedi.Tamam dedim yattım.Kıza sordum sana ne yapıldıda bu kadar canın acıdı diye kanal tedavisi dedi.Sonra doktor geldi muayene etti banada kanal tedavisi dedi..Hoppala ben bir tırstım..Kız oarada kanal tedavisi yüzünden ağlıyor ben zaten tırsıkım dişçi deyince elim ayağım buz kesiyor.Korkudan adama ağlamaklı bir ifade ile 'ay hemenmi yapacaksınız ben hazır değlim' dedim..Adam güldü yok yok korkma önce antibiyotik vericem onu kullanıcaksın dedi..Derin bir ohh çektim ve doktoru dinlemeye devam ettim.Adamın bana söyledikleri aynen bu,Kanal tedavisi 2 ya da 4 hafta sürer her seans 45 dk kadar sürer..ücreti tek diş için 225 tl dir..Yapılan her ek işlemde fiyatı artar..seninkne bakarsak 300 tl yi bulur gibi görnüyor ama yinede tedavi başlamadan birşey söyleyemem..
Yuhh dedim tek diş kanal tedavisi 225 tl mi olur?Tabi doktora söyleyemedim içimden söyledim..Birde muaynehane çok pisti..Dişçinin muaynehanesi steril olmak zorunda değilmidir yahu..Benmi yanlış biliyorum..Her yer toz içindeydi..Oda yetmezmiş gibi adama diyorumki bakın çalışıyorum hafta içi gelme şansım yok Cumartesi geleyim diyorum.Cumartesi doluyum alamam diyor.Hafta içi akşam geleyim diyorum sadece Salı akşamı gelebilirsin diyor.İçimden dedim 'oldu o kadar para verecem birde sana uymak zorunda kalacağım.Sen bi zahmet bana uy'.Salı akşamına randevu verdi ama daha dişçiden çıkmadan zaten Salı akşamı gelmeyecğimi belli ettim.İyi elektrik alamadım ama yinede randevuyu aldım ne olur ne olmaz diye..Ayrıca ben yıllar önce çocukken ortodonti tedavisi görürken Avcılarda sahilde bir hastahaneye gidiyordum.Ordaki doktor bana 4 tane süt dişin var çekilesi lazım demişti yıllar önce..Annemde bu doktorun muaynehanesi yan binamızda diye buna götürmüşleri beni ve adam dişime morfin vurmadan o 4 dişimide çekmişti nasılsa süt dişin diye ve ben ordan ağlaya ağlaya çıkmıştım..İnanılmaz canım yanmıştı o an aklım geldi tövbeler olsun asla gitmem buna denedim.Eve yakın bir tane tıp merkezi buldum.Cumartesi geleceğimi söyledim.Tamam dediler..Cumartesiye kadarda gitmeyeceğim doktorun verdiği antibiyotikleri kullandımki diğer doktora gittiğimde direk işleme başlasın daha fazla oyanlanmayayaım diye.
Cumartesi günü oldu sabah kalktım gitmek için ama nasıl korkuyorum anlatamam..Allahım ne olur birşey olsunda gidemeyeyim doktora diyorum içimden..Nerdeyse ağladım ağlayacağım..Annemde anladı halimden korktuğumu.Korkunun ecele faydası yok diyerek bir cesaretle ya bismillah dedim gittim.Dişçinin kapısının önüne geldik sıra bekleyeceğiz diye dişçi çıktı kapıya girin içeri dedi.Oysaki daha ben kendimi hazırlamamıştım.Sıra beklerken psikolojimi hazırlarım diyordum ama olmadı.Girdim içeri derdimi anlatıtm antibiyotiği kullandığımı söyledim.O zaman hemen başlayalım dedi.Morfini vurdu dışarı çıkardı 10 dakika sonra gel dedi..10 dakika geçti çağırdı.Yatırdı beni o korkunç koltuğu taktı kafasına kaynakçı gözlüğü gibi birşey,benimde boynuma önlük geçirdi,ağzımı kapamayayım diye bir demir soktu ağzıma..Alahım kalbim gümbür gümbür atıyor.Bayılacakmışım gibi hissettim kendimi.Neyseki bu doktor diğeri gibi korkutmuyor insanı..Bak gelmezsen bunlar bunlar olur ölürsün geberirsin demiyor.Seni rahatlacak şeyler söylüyor.Birde müzik açtı başladı hem kanal tedavisine hemde şarkı mırıldanmaya.yaklaşık 20-25 dk sürdü kanal tedavim ve zerre kadar bir acı hissetmedim.Bunca zaman korktuğuma değmedi ve doktor her yaptığı işlemi detaylı detaylı anlattı.Şuan şunu yapıyorum acıyormu?Şuan bunu yapıyorum acıyormu?Şuan sinir uçlarındayım şimdide acı yoksa bundan sonraki hiç bir işlemde acımaz falan diye diye bitirdi işlemi..Kadın bitti deyince ben bir rahatladım.Gerçektende hiç acı hissetmedim ki benim canım çok tatkıdır en ufak birşeyde bile günlerce yatabilirim.Hemde diğer doktor gibi 300 tl ye fiyat çıkartmadı 125 tl ye yaptı..Arkadaşlarıma bile kanal tedavisi yaptırıcam dediğimde 'ayy yazık sana bana yapıldığında ben acıdan bayılmıştım gözümü bir açtım evdeyim sen nasıl dayanacaksın'..'ayy bana morfin hiç etki etmiyor herşeyi hissediyorum'..'ayy 1 saatten önce kalkamazsın o koltuktan işkencegibi birşey'..
Yeminle sürekli bunları duydum bir Allahın kuluda moral vermedi.Demekki neymiş hiç kimseyi dinlememek lazımmış..Onlara kalsa ben gebereyim daha iyi..O kadar korktuğuma değmedi nan..Güle oynaya kanal tedavisi yaptı doktor..
Gerçi bunda doktorunda etkisi olabilir.Belki başka bir doktora yaptırsaydım canım yanabilirdi...ama yinede sen sen ol kimseye kötü tecrübelerini aktarma arkadaş...

12 Ekim 2010 Salı

Durduk Yere Akla Gelen Bayan 'S'

Hiç aklımda yokken aklıma garip garip şeyler geliyor şu sırlara ve ben bunlar yüzünden nedense kendimi suçlu hissediyorum.Biz şuan oturduğumuz mahalleye ilk tanşındığımızda yani bundan 16-17 sene önce kimsecikler yoktu mahallede.İn cin top oynardı..3-5 tane aile ya vardı yoktu.Zaten sitelerin yapımıda yeni bitmişti o sıra..İlk taşınanlardandık..Sonrasında oturduğumuz apartman dolmaya başladı.Bizim 3-4 kat altımıza köyden yeni gelmiş bir aile gelmişti.5 çocuklu ataerkil bir aile yapısı olan insanları.5 çocuktan 4. olan Ahmetle arkadaş olduk sokakta oyunlar falan oynuyoruz.Sonra binanın karşı tarafına bir tane bakkal açıldı.Küçücük bir bakkal.O zamanlar gazeteler karton bebekler falan veriyordu bizde çocuk aklıyla deli gibi onlardan topluyorduk hava atıyorduk birbirimize.Bakkalın sahibi Ali diye bir adamdı ve biz neredeyse her gün Ahmetle o adamın yanına giderdik bizi burada çalıştır derdik..Sanki orada çalışınca ne olacaksa.O zamanlar çok büyük birşeymiş gibi geliyordu.Bir gün Ali abi dediki hadi gelin çalışın.Biz gittik sözde çalışıyoruz..Cipsler iyerleştiriyoruz..çikolataları diziyoruz falan...Sonrasında diğer yaşıtlarımız çocuklar alay etmeye başladılar Ahmetle Pimki sevgili diye..Ben daha sevgili nedir onu bile bilmiyorum ama çocuklar her bunu söylediğinde oturup ağlıyordum.Sırf bu yüzden bakkala bile 6 gün gittim 7. gün gitmedim.Sanki bakkala gitmeyince ne olacaksa Ahmetle aynı binadayız sonuçta.Aradan bir kaç hafta geçti Ali abinin bakkalının önünde Ahmetle karşılaştıkHadi gidip oyun oynayalım dedi.Tamam dedim..Bizim binanın arka tarafında inşaat yapılıyordu oradan bir sürü eşyalar çıkardı onlarla bodrumda kendimize sözde ev yaptık.Evcilik oynuyoruz.Ahmet benim çişim geldi deyip pantolunu indirdi çişini yapmaya başladı ben neye uğradığımı şaşırdım.Malum hayatımda ilk kez bir erkeğin cinsel organını görüyorum daha 5 yaşındayım.Bir süre hiç kımıldamadan öylece bakakaldım.Sonra o bana neden öyle bakıyorsun dedi.Cevap vermedim.Bana dediki televizyonda görmüştüm kadın adamın pipisini emiyordu dedi..Bende olurmu öyle şey falan dedim.Kadın yapıyordu bizde deneyelim dedi.Hem evcilik oynamıyormuyuz onlarda evliydi dedi.Tamam dedim ve başladım emmeye önce çok midem bulandı sonra alıştım.Bodrumun kapısı bir açıldı Ahmetin kardeşi geldi yakaladım sizi dedi.Ben nasıl ağlamaya başladım kimseye söyleme diye.Banada yaparsan söylemem yoksa söylerim dedi.Ağlaya ağlaya kardeşinede aynı şeyi yaptım.Sonra çok utandım yaptığımdan.Uzun bir süre ne Ahmetle ne kardeşiyle görüşmedim.Sonra okula başladık ablalarıyla (Bayan S diyeyim)yaşıt sayılırdık.Benden 1 yaş büyüktü .Okula giderken beraber gidip geldik hep.İlkokul,Ortaokul hep en iyi arkadaşım oldu ama o olay her aklıma geldiğinde arkadaşımın yüzüne bakarken utandım hep.Liseye başladım.Tabi ben başladığımda Bayan S ikinci sınıfa geçmişti.Yine aynı okuldayız yine birlikteyiz diye nasıl mutluyuz ama anlatamam.Millet okuldan kaçıp gezmeye giderdi.Biz okuldan kaçıp eve gidip patates kızartması yapar yerdik.Nedense patates kızartması yediğimiz tek şeydi.Sabah,öğlen,akşam hep patates kızartması yerdik.Sonra Lise 2. sınıftayken Bayan S'de 3. sınıftaydı dersheneye gidiyordu ÖSS için.Ben bir pazar günü evdeydim.Duş aldım çıktım televizyon seyrediyordum.Telefon çaldı annem açtı.Sesi kötü bir şekilde telefon sana dedi.Sesinden kötü birşey olduğunu anladım ama bu kadarını tahmin etmemiştim.2 yan binada bir arkadaşımız vardı Selin..Hıçkıra hıçkıra ağlıyor.Ne oldu diyorum..Ağlamaktan söyleyemiyor.En sonunda bağırdım söylesene meraktan ölücem dedim.Bayan S ölmüş haberin yokmu dedi.Telefonda kalakaldım öylece ağlamak istiyorum ama ağlayamıyorum.Kafamdan bin türlü şey geçiyor..ya şakaysa?ya Selin benimle alay ediyorsa?Daha önce doğum günümdede Selin bayıldı koş gel demişlerdide gittiğimde sürpriz doğum günü yapmışlardı.Evet evet yine öyle birşey yine benimle alay ediyorlar ama kimsenin özel bir günü değil ve Selin sahte olan birşey için nasıl bu kadar hıçkırarak ağlayabiliyor.Selin telefonda bana nasıl haberin olmaz aynı binadasınız ben bile öğrendim aptal dedi.Ben telefonu kapattım bir hışımla evden çıktım asansör çağırayım diye düğmeye bastım sonra vazgeçtim gelene kadar ben merdivenle çoktan inerim diye.Merdivenleri üçer beşer atlaya atlaya 4 kat aşağı indim ve kapılarının önüne geldiğimde Selin'in doğru söylediğini şaka olmadığını farkettim.Annesinin feryadı geliyordu içerden..Babası kimseyle konuşmayan selam bile vermeyen o suratsız duygusuz adam deli gibi bağıra bağıra ağlıyordu kardeşi Ahmet ve diğer kardeşleri bağırışıp duruyorlardı.Kime ne diyeceğimi bilemedim.Ağlayamadım öylece bakakaldım.Bir kaç dakika merdivende öylece oturdum kaldım.Sonra kendi kendime hadi bir cesaret kalk yerinde gir içeri sor ne olmuş?nasıl olmuş? de dedim.Kalktım içeri girdim.Komşulardan birine sordum nasıl oldu diye.Dershane çıkışı arkadaşlarıyla gezelim demişler.Bir arkadaşı babasından arabayı almış E5'de üstlerine gelen kamyondan kaçarken orta refüje çarpmışlar karşı şeride geçmiş araba oradada karşı yönden gelen tır çarpmış.Arabadaki 4 kişiden 2si hemen ölmüş 2si komadaymış.Ölenlerden biri benim dostum diğeri..Komadakilerden biride Bayan S'nin sınıf arakdaşı benimde 2 yıldır tanıdığım Bayan D'ydi.En acı olanı Bayan S ve Bayan D dershaneden çıkmadan önce birbirlerine ay senin çantan ne güzel demişler ve çantaları değiştirmişler.Birinin kimliği diğerinde.Diğerinin kimliği ötekinde çıktı ama bunu anlamak çok zor oldu.Kazadan sonra  babasına kızınız kaza geçirdi şuan hastahanede yoğun bakımda kan lazım demişler adam kan aramaya çıkmış.Bayan D'ninde babasına kızınız öldü cenazeyi alındemişler.Bayan S'nin babası kanı ararken aklına kızının kan grubunun bu olmadığı gelmiş.Doktora sormuş benim kızımın kan grubu bu değil neden bana bu kan grubunu aratıyorsunu diye.Bayan D'nin babasıda morgdaki ceset kızıma ait değil deyince.Çantaları değiştirdikleri ortaya çıkmış.Aslında beni dostum hemen oracıkta ölmüşken yaşıyor sanıp deli gibi kan aradılar ona..Diğer aile için sevindirici kızlarının öldüğünü sanıp yoğun bakımda olduğunu öğrenmek mutlu etti onları.Sonra ben evden çıktıktan sonra koça koça birdiğer arkadaşımız olan Bayan H'ye doğru koşmaya başladım.Baktım oda çıkmış bize doğru geliyordu.Uzaktan bana bağırdı ne oluyo ya Selin aradı ağlıyor ama bişey söylemiyor sen ağlıyorsun ne oldu hemen anlat dedi.Bayan S ölmüş deyince kaldırıma oturdu gözleri doldu ama ağlamadı.Tuttu kendini.Sonra bizim eve doğru yürümeye başladık.Bayan S'nin ablası minibüsten indi bize baktı biz ağlıyorduk.Yaklaştı selam verdi.Kızlar kardeşim kaza geçirmiş babam söyledi..apar topar okuldan eşyalarımı bile almadan çıktım durumu nasıl?dedi.Biz daha fazla ağlamaya başladık anladı kardeşinin öldüğünü.Hayır hayır diye bağırarak binaya koştu.Bizde gittik ama o feryatları duymamak için evlere geri döndük daha doğrusu Bayan H geri döndü ben Bayan S ile aynı binada oturduğum için sadece görüntüden uzaklaştım ama bağırışları haykırışları hepsini duydum.Şimdilerde kardeşleriyle yaptıklarım aklıma gelince kendimden utanıyorum.
Aradan tam 6 yıl geçti ve bugün dostumun ölüm yıl dönümü.Onunla paylaştığımız herşey daha dün gibi aklımda.Onunla yaptığım dedikodular,çekiştirdiklerimiz,kısır ve kek muhabbetlerimiz,kek yaparken mutfağı berbat edip annelerden yediğimiz fırçalar,patates kızartırken dedikoduya dalıp tencereyi yakıp balkondan aşağı atışımız..herşey aklımda seni hiç ama hiç unutmayacağım.Bu arada annen hala mor kapaklı günlüğünün bende olduğunu iddia ediyor ama sen onu bana hiç vermemiştin..Okutmuştun evet..Sadece bana okutmuştun ama hiç vermemiştin..Anende senin kıyafetlerinde bir kaç parça istemiştim o zamanlar oda vermişti hala saklarım onu dolabımda..Giymedim onları hiç kıyamam giymeye..elim gitmez...Annem bazen ihtiyacı olan birine ver böyle dolapta durdukça her baktığında hatırlıyorsun der ama asla kimseye vermem..İnsan anılarını başkasına verirmi hiç?

6 Ekim 2010 Çarşamba

Allahım Neden Ben?

Allahım bana neden böyle yapıyorsun hiçmi sevmiyorsun beni yahu.Geçen aylarda şu aşık olduğum adam beni iplemedi diye kalkıp şirkette daha önce çalışan ve hoşlandığım çocuğa seni seviyorum ben diye mesaj attım ya hani..ha işte iyi bok yedim.Çocuk şirkete döndü ama neyseki şirketin ikitellideki binasında başladı da yırttım.Amma velakin bu bile işleri karıştırmaya yetti.Çocuk galiba burdaki arkadaşına bahsetmiş durumdan.Nerden anladım bunu..Normalde benim yüzüme bakmayan arkadaşı ne hikmetse kahvaltılarda dik dik bana bakıyor resmen birşeyler biliyorum der gibi..ve bir kaç kere kaşar kankalarına bana bakarak birşeyler fısıldadığına şahit oldum.O kaşarlarda bana imalı imalı bakıyorlar.Lan bişey söyleyecekseniz gelin söyleyin bende aynen cevabı yapıştırayım ama yok söylemiyorlar sadece hafif bir tebessümle ne halt yediğini biliyorum der gibi pis pis sırıtıyorlar
Geçen gün akşam üzeri karnım acıktı.Hadi dedim yemekhaneye ineyim ordan birşeyler alıp yiyeyim.İndimki çocukda bir arkadaşıyla masada oturmuş zıkkımlanıyor.Ben elimi tepsiye attıp birşeyler alayım diye hop buda geldi hemen tepsinin başına yediklerim kesmedi beni ablaya ya bir tane daha yiyecem diye..(abla dediğide börek çörek yapan aşçı kadın)Neyse ben daha ne yiyeceğime karar bile vermeden hiç canımın istemediği birşeyi aldım parasını bıraktım ve kaçarcasına çıktım ordan.
Zaten o hoşlandığım çocuğunda boyu devrilsin...sürüm sürüm sürünsün...bana muhtaç olsun..kapımda köpek gibi yalvarsında ben onu istemeyeyim inşallah..amin...Adama o kadar dedim kimseye söyleme diye..Yememiş içmemiş hemen yetiştirmiş arkadaşına.Arkadaşıda yememiş içmemiş şirkete yaymış..Şimdi o çocukla ne zaman karşılaşsak o bana dik dik bakıyor sanki dövecekmiş gibi..Bende ona 'ah bir yanıma gelip birşey söylesende seni bir güzel paralasam millete yaydığın için' der gibi bakıyorum...Zaten benimde Allah sonumu hayıretsin.Her gece kısmet açma duları okumaya başladım.Tutar dediler deniyorum.Çıkarsa okuduğum tüm duaları aynen burda yayınlıyorum test edildi onaylandı diye..

22 Eylül 2010 Çarşamba

21.09.2010

Bu tarih benim doğum günüm ve şunu farkettimki ne arayanım var nede soranım.En yakınım dediğim insanlar bile sadece facebooktan kutladır.Yedi yabancı bile facebooktan kutlar lan bir telefon açıp doğum günün kutlu olsun demek bu kadar mı zor?Sözde doğum günü kutlayacağım diye bir gün önceden kuaföre gittim saçlarıma fön çektirdim cilt bakımı yaptırdım.Olur ya birileri sürpriz yaparda ucube gibi karşılarına çıkmayayım diye.Fotoğraflarda güzel çıkayım diye.O günü en güzel halimle hatırlayayım diye ama ben yapayalnız biriymişim.Bir allahın kulu aramadı mesaj atmadı.Facebook üzerinden yığınla duvarıma gönderilmiş tebrik ve mesajım var ama gelgelelim neye yarar?Kutlayanaların çoğunu tanımıyorum bile..Yok ilkokul arkadaşım yok ortaokul arkadaşım yok lise arkadaşım falan..Adamlarla görüşmeyeli yıllar olmuş yahu kutlasa ne olur kutlamasa ne olur..Paylaştığım hiç birşeyim yokki..Asıl birşeyler paylaştıklarımın kutlaması gerekirdi ama hatırlamadılar bile..Ha bir tanesi hatırladı ama oda zahmet edip facebooktan kutladı aramaya dahi tenezül etmedi..Hoş oda zaten işi düşünce arar.Bir kere bile halimi hatrımı sormak için aramamıştır.Neyse birde iş yerimden izin aldım.Yarın doğum günüm öğlende çıkıcam diye sanki gidip ne yapacaksam?Köz köz bir cafede oturup ağlayacağım düşüneceğim ben bumuyum insanların gözündeki değerim bu kadarmı diye?Bunları sormaya bile gerek yok aslında gerçektende insanların gözündeki değerim buymuş.Bunu anladım.İzni alıp 12:30 gibi şirketten çıktım tam çıktım bir arkadaşım aradı doğum günümü kutlamak için.Daha önce birlikte çalışıyorduk ama o iştenayrıldı 6 ay kadar önce.Bana gel evde tekim hemde doğum günün birşeyler yaparız dedi.Tamam dedim.Başka ne diyebilirimki?Alternatifim yok ..Hayır desem akşama kadar deli gibi tek başıma dolanıp ağlayacağım..Atladım Taksim-Bostancı otobüsüne gittim evine..Saolsun browni yapmış mumları yakmış beni bekliyordu.Dileğimi tuttum ve mumları üfledim..Üflerken dilediğim iki şey vardı.1.Bir an önce hayatımın aşkını bulmayı diledim.2.Şuanda ağlamama sebep olan tüm dost?arkadaş? bellediğim insanların bana muhtaç olmalarını diledim.Onlar beni o gün kaybettiler.Sadece doğum günümü kutlamadılar diye değil..Şimdiye kadar olanlarıda göz önüne aldığımda bunu yapmam gerekliydi.Bu hep böyle oldu.Beni sadece işleri düştüğü zaman arıyorlar.Ölsem yeminle haberleri olmaz.Danışmanlık şirketi açsaydım onlara verdiğim fikirlerle ve yaptığım yardımlarla köşeyi dönmüştüm.Mumları üfledikten sonra oturduk masaya yaptığı browni,börek ve fondülerden yedikten sonra dışarı çıkalım dedik.Kadıköy tarafına bir cafeye gittik.Yakınlarda oturan bir arkadaşı varmış çok güzel fal bakıyormuş onuda çağırmış fal baktırayım diye.Baktırnca ne olacaksa?Her türlü hayatım boktan..Oda geldi falımıza baktı güzel güzel pembe yalanlarla mutlu etti beni..ama çok eğlendim o ayrı iyikide gitmişim yoksa o sinirle dost dediğim insanların evlerinin dibine dinamit koyabilirdim..Akşam eve geldim ailemle doğum günü kutladım ve odama geçtim.Başladım günün muhasebesini yapmaya.Evet işte sen busun..Tüm arkadaşlarının tüm özel günlerini hatırlayan hepsinde onlara sürprizler yapıp pastanı hediyeni alıp giden senin,doğum gününü bir kişi hariç hiç kimse kutlamadı..Kutlamayı bırak tenezül edip aramadılar bile..onuda geç mesaj bile atmadılar.Cık..Bitmiştir benim için..An itibariyle artık hiç kimseyi aramıyorum..Olaki onların işleri düşerde,yine başları sıkışıp benden yardım isteyecek olup ararlarsada açmayacağım.Hattımı değiştirmeyi bile düşündüm ama diyelimki kendi hattımı değiştirdim olaki şirket hattımdan ararlarsa yine aynı şey olacak..Yok yok en iyisi telefonlara cevap vermemek..Bunu hakediyorlar..Na buraya yazdım..kusura bakmasınlar..

16 Eylül 2010 Perşembe

biliyormusunuz ben teyze oldum:)

Teyze oldum dediysem öyle gerçekten değil..Zaten kız kardeşim falanda yok bir abim var yani anca hala olabiliyorum..En yakın arkadaşım bebekleri oldu..hemde ikiz..hemde biri kız biri erkek..maşallah nazar değmesin:)Tarih 15 Eylül sabah servisteyim işe gidiyorum..bir mesaj geldi hastanedeyim doğuma hazırlıyorlar diye..ay bir panikledim bir heyecanlandım anlatamam..trafikte pelt..kolay değil kartaldan taksime gidiyorum..Saat 09:30 ben anca şirketteyim..Hemen gittim izin aldım şirketin araçlarından birine atladığım gibi Medical Park'taydım..Yalnız o hastane iyi hoşta bir asansör krizi var anlatılmaz..Ortalama 20 dk bekliyosun..Zar zor arkadaşımın yanına çıktım.Oda yeni çıkmıştım ameliyattan..sezeryan oldu birde canı yanıyordu..Sonra bebekleri getirdiler..Böyle birgüzellik böyle bir duygu olamaz..Tam o anda hemen benimde evlenip acilen anne olmam lazım dedim..Bir yandan bebekleri izliyorum bir yandanda kızım bak bir hafta sonra 22 yaşını dolduruyorsun artık seninde acil birini bulup nişan olayına falan girmen lazım diyorum.Ben orada öylece böyle hayallere dalarken telefonum çaldı arkadaşım arıyor.Doğum olacağını onada haber vermiştim oda hastanenin arkasında oturuyor..Bende gelicem dedi..Bende dedimki sende hamilesin şimdi dışarda bişey falan olur birde seninle uğraşmayayım dedim ben resimlerini çektim birazdan gelir gösteririm dedim.Tamam dedi..Ben öğlende çıktım hastaneden evine doğru yürüyorum.Tekrar telefonum çaldı..Evine doğru yürümekte olduğum arkdaşım arıyor..Panikli bir halde bizim binaya girerken dikkat et arka taraftan gir dedi.Neden dedim..sen dediğimi yap sonra anlatıcam dedi..Fesupanallah dedim ve dediğini yaptım evine geldim..Kapıyı çaldım.kapıyı açmasıyla beni kolumdan tutup içeri çekmesi bir oldu..Ne oluyoruz yea dedim..Çabuk gir içeri dedi..Ayakkabılarla falan girdim içeri bir korktum ama anlatamam..Ne oldu?Ne oldu?deyip duruyorum..Dediki eşimin bir arkadaşı kafayı sana takmış habire seni sorup duruyor.Bizden yüz bulmayınca bizim binanın etrafından senin geliş gidişini gözlemeye başladı dedi..Başta bir hoşuma gitti..Nasıl havaya girdim anlatamam.Kimmiş falan dedim..Dur bir kızım yea dedi..Zaten düzgün biri olsa seni köşe bucak kaçırırmıyım adam 30 yaşında işsiz güçsüz adamın teki..babası altına çekmiş arabayı cebinede koymuş parayı aylak aylak geziyor dedi..Hım o zaman istemem dedim..Bir insana herşeyiyle katlanırım ama böyle baba parası yiyen züppe insancıklara asla..Arkadaşım dediki böyle bir adamı istemeyeceğini biliyorum zaten ama adam az psikopat kafayı fena takmış bizim binanın önünden ayrılmıyor,beni her gördüğünde sıkıştırıyor,eşimi her gördüğünde sıkıştırıyor dedi..Sana br şey yapma riski çok yüksek dedi..Ben bir tırstm..Ölüyorum korkudan neyse.Tırsa tırsa evden çıktık bebek hediyesi almak için mağazalara bakalım dedik.Gez dolaş sonunda çok güzel şeyler satan bir yer bulduk.İçeri girdik.Yeni doğan bebek hediyesi istedik.Yabancı uyruklu sevimli bir bayan yarıdmcı olayım dedi ve anlatmaya başladı.O anlatırken bir ses geldi..Bebek kızmı erkekmi diye.İkiz olacaklar..Hem kız hem erkek dedim.Kafamı kaldırdım soruyu soranın Deniz Akkaya olduğunu farkettim.Hafif tebessüm ettim.Heralde bebeğine birşeyler alıyordur dedim..Sonra demezmi ben bu dükkanın sahibiyim diye.İçimden o yüzden fiyatlar bu kadar kazık dedim..ama yüzüne söyleyemedim..Neyse hediyemizi beğendik aldık ve çıktık döndük hastaneye bebişlere hediyeleri verdik ve ben akşama kadar konu mankeni gibi gelen gidene bebek şekere tuttum.Tüm gün ayakta durmaktan bacaklarımda koptu ama yinede güzel bir duygu.Ağlaması bile hoşuma gidiyor yahu:)

2 Eylül 2010 Perşembe

Hüsranla Biten İftar Yemeği

Geçen hafta şuanda işten ayrılmış olan eski iş arkadaşım aradı Cumartesi yeme içme bize iftara gel dedi.Gelirimde ne olduki bu kadar ısrar ediyosun dedim.Eşimin 2 tane bekar arkadaşı var ikiside ilik gibi çocuklar işleri güçleride sağlam gel kaçırma dedi.Allah Allah ben bunu duyarda dururmuyum hiç hemen geliyorum dedim.Bana bunu söylediğinde Salı günüydü Cumartesiye kadar deli gibi alışveriş yaptım ayne giysem ne giysem diye düşünüp bişey bulamayınca yeni yen icicler aldım hemen.Eve geldim aldıklarıma baktım iftar yemeği için çok abartılı sanki kına gecesine gidecekmişim gibi şeyler almışım.En kestirme yol bildiğin yoldur deyip koyu renk kot üzerine beyaz straplez bluz,üstünede ince beyaz tek omzu böyle düşük bişey giydim.Aynada baktım he dedim şaptın şeker oldun ama başka çaren yok aldıkların çok abartı.O çocuklar beni öyle görseler nerden çıktı bu deyip zaten kaçarlardı.Neyse Cumartesi günüde şu bana kaşar diyen eski erkek arkadaşımı paylayacaktım.Öğlen Acıbademde buluşcaz öyle konuştuk.Tabi ben ona gitmeden önce oturdum biyerde hem kahvaltı yaptım hemde ona neler söyleyeceğimi düşünmeye başladım.Tam o anda arkadaşım aradı ne yapıyrsun diye.Hiç dedim sana gelemden gidip Bay C'yi paralamam lazım dedim anlattım durumu bana kaşar dedi diye..Ay boşver çık gel dedi haberde verme gelmeyeceğini beklesin dursun orda dedi.Düşündüm en büyük ceza bu olur heralde dedim.O sıcakta güneşin altında belesin dursun dedim ve arkadaşıma gittim başladık yemek yapmaya akşama kadar 4-5 çeşit yemek yaptık.Telefonuma bir baktım 22 cevapsız arama bir kahkaha attım ama tabi aramadım onuda.Akşam oldu iftara gelegele bir tane evli çift geldi.Ben delirdim.Bu kadar hazırlığı bir evli çift içinmi yaptım diye.Arkadaşımın eşi dediki diğerlerinin işi çıkmış iptal etti.Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.Bu kadar hazırlığı boşuna yaptım.Bütün gece evli bir çifte ve 4 yaşındaki veletlerine hizmet ettim durdum..Bir daha bu kadar hazırlık yaparsam ne olayaım.

31 Ağustos 2010 Salı

Yine Ortada Kaldım

Budur..nihayetinde kendi kendimi tüketmeyi başardım.Gidip bunalımla eski sevgiliyle barıştım ya adam resmen öküz çıktı.Hoş zaten sevmiyordum onu sadece daha iyisini bulana kadar onu elimde tutacaktım ama adam tam anlamıyla bir öküzmüş.Ben kalkıp buna mesaj atmıştım seni hala seviyorum falan diye buda oltaya gelmişti.Biz böyle msnde facebookta aşkım sevgilim modundayken adam bir anda bana evlenip boşandığını söyledi...hönk..nasıl yani dedim..3 yıl evli kaldım sonra boşandım dedi..Bende dedimki sen ilk buluştuğumuzda bana evlenip boşandığını söylememiştin 3 yıl nişanlı kaldım evlenicekken kız hostes olmak istiyorum deyip gitti demiştin dedim.Hayır ben öyle demedim evliydik dedim dedi..tövbe tövbe..ay ben bir sinir oldum resmen adam gözümün içine baka baka yalan söylüyor.İyi tama deyip geçtim ama görünürde sadece öyle dedim içimden saydırıyorum ama dedim sen görürsün madem böyle bi yalan söyledin bunun acısını senden çok fena çıkartacam.He birde ilk göüştüğümüzde bana 30 yaşındayım demişti ki ben o zaman 20 yaşındayım..o gün bile bana fazla gelmişti yaş farkı daha sonra 40 olduğu ortaya çıktı..ama beyimiz inatla hayır ben 30da demedim diyo..lan dedim 3 gün sonrada çocuğum var diye çıkarsa heralde o uzun saçlarını tek tek kopartır bi tarafına sokarım..ama ben bunun altında kalamam zaten adammı sevmiyorum sırf zaman geçsin diye yanımda tutuyorum birde bu kadar yalana tahammül edemem.Sonra bu dediki 1 haftadır konuşuyoruz haal görüşemedik sürekli görüşmemek için bahaneler üretiyosun sevgilimiyiz değilmiyiz anlamadım istersen biraz daha düşün bana dönme meselesi falan dedi..E tabi ben dünden razı hemen atladım teklife tamam dedim artık görüşmeyelim..Hemen ardındanda msnden facebooktan falan çıkarttım ama engellemedim..Keşke engelleseymişim..Msnden çıkartınca hemen facebooktan mesaj atmış ne gerizekalı şeysin sen bumuydu senin sevgin pehh diye yazmış..Ben bu gerizekalı lafını duydum kan beynime sışradı resmen sen kimsin lan bana gerizekalı diyosun ben sana bir kere bile yalan söylemedim kırktane yalanaı ardarda sıaralayan sensin üstüne inkar eden yine sensin..Başladım cevap yazmaya ben zaten seni sevdiğim için yazmadım ben yıllardır Bay S'yi seviyorum sen dahil herkes birer araçtınız asla amaç değildiniz dedim.Sana yazmamın nededine bunalımdaydım Bay S'den dolayı..bunalımdan çıkana yanımda biri olsun istedim o kadar dedim..Beyefendinin bana yazdığı cevap kaşarsın işte..hönk...şimdi kaşar olmam için önüme gelene vermem lazımki asla hayatımda böyle birşey yapmadım..aile anlayışıma ters bunu oda çok iyi biliyior ama sırf kuyruk acısından saldırıyor işte köpek..Neyse cevap yazdım kaşar olsam sana verirdim ama vermedim ben hayatımda tek bir kişiyi sevdim onun dışında kimseyi sevmedim dedim..Cevabı aynen şu sana verirdim ne demek?bu kaşarca değilde nedir?sen o burnunu gördünmü dedi..tövbe yarabbim bana sabır ver dedim..burnunu gördünmü demeside günün birinde burnum çok çirkin param olsa hemen estetik yaptırıcam demiştim ordan aklınca vurmaya çalışıyor.benmi yanlış anlatıyorum yoksa adammı mal lafı istediği yerinden anlıyor çözemedim.Ben yine cevap yazdım çirkinleşme evet benim burnum çirkin peki sen hiç aynada kendine baktınmı?lan seni görenler tövbe bismilllah yolda görsek yolumuzu değiştririz diyorlar..1.50 boyunda,obez,sarışın,kafasında saç kalmamış kenarlarda az biraz var onlarıda uzatmış beline kadar,konuşurken bir kadından daha fazla kırıtan erkeğe erkekmi denir be..Birde sözüm ona 5 yıl önce Almanya'dan gelmiş ya Türkçesi hala bozuk kelimeleri bozuk söylüyo ve bunun havalı olduğunu sanıyor beyimiz.Lan bu tiple bu karakterle 3 yıl evli kalabildiğine şükret ben 3 gün zor dayandım..Kesin kadın sana basmıştır tekmeyi senin gibi eziği ne yapsın dedim ve sonra her yerde engelledim.
Sonuç yine sap gibi kalakaldım öylece yalnız başıma..allam neydi benim günahım kimin ahını aldım kim bana niye beddua ettide mutlu olamıyorum hep çürük çarık insanlar beni buluyor..Çok bişey istemiyorum yahu yakışıklı olmasınada gerek yok azcık eli yüzü düzgün yüzüne bakılır cinsten bişey olsun ama karakteri sağlam olsun yeter..Pilissss

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Arabesk

Şu sıralar her gece ağlamaktan yeminle içim dışıma çıktı.Karşılıksız aşkı ilk kez yaşamıyorum ya da daha önce yaşadıklarım sadece hoşlanmaydıda o yüzden içimi bu kadar acıtmamıştı..ama içim yanıyor resmen her gün güne sanki bütün etlerimi dilimliyorlarmışcasına acıyla başlıyorum..sanki tüm ciğerlerimi söküp alıyorlarmış gibi hissediyorum..çok lafa gerek yok halimi anlatan tek şarkı bu heralde..Günlerdir hatta haftalardır içim dışıma çıkana ağlayıp bunu dinliyorum..Bir tek banamı bu hissi veriyor bilmiyorum ama şarkının hikayesindeki trol kızı gibi olacak galiba sonum..Haggard ayrı güzel söylemiş..Garmana ayrı güzel söylemiş ayırt edemedim O yüzden ikisine paylaştım...


http://fizy.com/#s/1gylcr

http://fizy.com/#s/1lshfc

20 Ağustos 2010 Cuma

iyi halt ettim

Ben şimdi depresyondayım ya hani..he işte depresyondan çıkmanın en iyi yolu eski sevgilidir diye düşünüp hop hemencecik eski sevgilimle barıştım.Onu sevmememe rağmen hatta en ufak bir ilgim olmamasına rağmen ona facebookdan mesaj atıp seni hala seviyorum dedim.Adam o kadar aptallaştıki senin o olduğunu nerden bileyim ya o değilsen ya onun şifrelerini kıran biriysen falan diye saçmalamaya başladı.Sonra dediki seninle birlikte yaptığımız şeyleri anlat.Tabi en ince detayına kadar anlattım ve inandı ben olduğuma.Sonra bir başladı aşkım,balım,böceğim,kadınım seni çok özledim canım cicim diye.Tabi ben adamı sevmediğim için hiç bişey demiyorum ona her dediğine hı evet bende canım diyip diyorum.Asla seni seviyorum aşkım falan demedim..diyemedim..Sadece o dediği zamanlarda 'bende' dedim.İçimden gelmiyor anacığım ne yapayım ben adamı sevmiyorumki sadece tutunacak birine ihtiycanm vardı tek adayda oydu yani onun beni reddetmeyeceğini biliyordum..emindim bana döneceğinden..öylede oldu zaten ama ben onunlada mutlu değilimki ben bir önceki yazıda bahsettiğim adama aşığım sadece boşluktan kurtulmak istedim.Arayanım soranım olsun istedim.Hem bir ay sonra doğum günüm ben özel günlerde yalnız olmayı hiç sevmem mutlaka birinin yanımda olması lazım mutlaka birinin ilgilenmesi lazım ama yine kötü oldu.Adam evlilik planları yapmaya başladı bile..Sabahtandır gelinlik resimleri falan atıp duruyor.Yok sana bu çok yakışır şurası şöyle olsun burası böyle olsun diye başladı..Ben istemiyorum yahu ben sadece boşluktan çıkana kadar vakit geçirmek istiyorum.Bunu ona nasıl anlatırım bulamadım.

18 Ağustos 2010 Çarşamba

kendimi tanıyamıyorum

Şu sıralar salyasümük herşeye ağlar durumdayım.Yolda yürüyorum etrafta mutlu insanlar görüyorum gözümden yaş geliyor,üzgün insanlar görüyorum yine ağlıyorum ama içim dışıma çıkıyor ağlamaktan.İş yerinde öğlen yemeklerine tek iniyorum hafta sonları tek başıma geziyorum kimse yanımda olsun istemiyorum.Hiç bir arkadaşımı arayıpta hadi birlikte birşeyler yapalım demek gelmiyor içimden.Herşey üstüme üstüme geliyor.Geçen hafta o 13.Cuma uğursuzluğu yaşadığım Cuma gününü öylece geçirdikten sonra Cumartesi sabahı yataktan kalktım kahvaltı yapmadım kahve içtim..tv izleyeyim falan dedim ama yok olmadı sanki duvarlar üzerime üzerime geliyor kabir azabı çekiyorum sanki..Olmaz böyle kendini sokağa at kendine gelirsin dedim ve kendimi Kadıköy yollarına vurdum.Cebimde 5 kuruş param yok kredi kartımın borcu aldı başını gidiyor ama ben ne yaptım kadıköyde gördüğüm her mağazaya girdim deli gibi alışveriş yaptım..Desenki aldıkların giyecekmisin hayır çünkü zaten hiç birini üstüme deneyerek almadım bedenlerine bakmadım büyük ihtimalle hiç biri olmayacak.Tezgahtar kız her a bakın buda çok güzeldir dediği şeyi aldım.Kızda keşke her müşteri sizin gibi olsa falan dedi..Tabi dedim hepsi benim gibi depresyonda olsa paraya para demezsiniz.Bir tek arkadaşımın doğum günü aldığım şeyi çok ince eleyip sık dokudum onuda zaten eve gelince çok beğendim arkadaşıma vermemeye karar verdim kendim giyicem onada diğer aldığım yüzlerine bakmadan koy sepete dediklerimden bir tane vermeyi düşünüyorum.Alış veriş olayına halada devam etmeyi planlıyordumki kredi kartımın limiti bitti..Bitmesede daha alacaktım yani..Kasadaki kız bana öyle deyince bir anda sinirlerim nasıl boşaldı anlatamam..İçimden diyorum zaten herşey ters gidiyor,olmayak bir adama gittin aşık oldun, adamın senden haberi bile yok,gittin birde depresyona girdin..ama ağız tadıyla bir depresyona girip alışveriş bile yapamıyorsun kredi kartının hemen limiti bitiyor.Neyse böyle söylenirken gittim sahilde kahve içeyim diye o ünlü kahve markasına kahve içmeye girdim.Kahvemi aldım oturdum biryere inanılmazda bir kalabalık var tabi herkesin yanında ya sevdiceği var yada arkadaşları ben sap gibi tek başıma bakınıyorum öylece dışarı.Adamın biri geldi boşmu sandalye dedi.Önce içimden dedim boş abi boş sende yüzüme vur o sandalyenin boş olduğunu evet boş orası hiç bir zamanda istediğim kişi orda olmayacak orası hep boş olacak.Bunları düşünürken yine gözlerim dolmuş farkında olmadan.Bir baktım adam hala benden cevap bekliyor boş dedim..Adam aldı gitti ama kesin nerden çattık bu mala demiştir.Çünkü yaklaşık 2 dakika mal mal adamın yüzüne baktım.Sonra yan masaya 3 tane çocuk geldi başta off bunlarda nerden geldi şimdi iki saat carcar konuşup beynimi yiyecekler dedim.Sonra konuştukları konular ilgimi çekti hemen kulak kesildim.Bunlar 3 arkadaş web sitesi hazırlayıp iş arama sitesi kuracaklarmış.Bende insan kaynkaları sitesinde çalıştığım için dinliyorum bunları nasıl yapacaklar acaba diye.Ciddi ciddide konuşuyolar he..Tamam dedim bize yeni rakip olur bunlar bu kadar iddalı birşeyle geliyorlarsa .Sonra baktım bunlardan ikisi birbirlerine girdi.Biri dedi sen benim fikrimi çaldın öteki dedi sen benim fikrimi çaldın.Sonra iş tartışmaya hiç dahil olmayan 3. çocuğa kaldı.Dedim bunlardan bir halt olmaz.Daha ortak olmayı becerememişler boş boş konuşuyorlar etrafa iş adamı imajı vermeye çalışıyorar birde..Konuşmalarıda bri duysan sanki holding işletiyorlar bir ellerinde telefon bir ellerinde kahve,masann üstündeki araba anahtarıyla oynamalar sanki trilyonlar kazanmış gibi kasıntı kasıntı konuşmalar havasından geçilmemeler falan..Yok sonra onların muhabbetindende sıkıldım kalktım gideyim başka biryere dedim kalktım çantammı aldım.Hepsi birden sustu sıkıldı galiba dediler.Arkamı döndüm bir bakış attım bunlara ömrü billah beni nerde görseler kaçarlar bundan sonra heralde.Döndüm eve geldim sonra.Oturdum aldıklarıma baktım aynada kendime baktım.Bu kadar acizsin işte bu kadar zayıfsn işte dedim.Bunlarla mutlu etmeye çalıştında ne oldu kendini yine aynı tas aynı hamam.Hiç birşey yetmezmiş gibi birde karakara kredi kartı borçlarını nasıl ödeyeceğimi düşünmeye başladım.Şuanda kendimi aciz savumasız biri gibi hissediyorum ve öyleyimde.Kendime olan güvenimi kaybettim.Kimseyle kendimden emin bir şekilde konuşamıyorum ,kimsenin gözlerinin içine bakarak konuşamıyorum.Sanki üç gün sonra beni iştende def edeceklermiş gibi geliyor.Kimse yüzüme bakmıyor.Sanki yokmuşum gibi..Şuanki durmumun tam adını bilmiyorum ama gerçekten bu boşluktan kurtulmaya ihtiyacım var..Yukardakiyle bir an önce arayı düzeltmem lazım..Allahım bir an önce bana ışığını göster....pilisss....:(

12 Ağustos 2010 Perşembe

Tarif Edemediğim Duygu

Şuanda hissetiğim duyguları anlatmaya kelime bulamıyorum kanım çekliyor,beynim uyuşuyor,ayağa kalktıkça başım dönüyor,bayılacak gibi oluyorum.Tüm bunların sebebi ne yazıkki bir adam.2003 yada 2004 yılında ben lisedeyken gittiğim bir düğünde görür görmez tutuldum.Kendi kendime acaba kız tarafından birnin akrabasımıdır diye düşünüyordum bi baktım babam biriyle kunşuyor beni işaret ediyor gittim yanlarına tanıştırdı dedesinin halasının bişeysinin bişeysiymiş dedi.Aradan bir iki saat geçtintan sonra o tutulduğum adamın kim olduğunu sordum biraz önce tanıştırdığı adamın kardeşi olduğunu söyledi.Ben kısa bir süre nefes alamadım.Nasıl yani ben şimdi bir akrabayamı tutuldum diye.Her ne kadar babamın dedesinin halasının bişeysinin şeysi olsada nihayetinde akraba yani olamaz dedim.Sonra aman boşver nasılsa 3 gün sonra geçer dedim öylede oldu zaten.Taki bundan 9-10 ay kadar önce şeytan dürtmesi sonucu aklıma düşmesiyle tekrar başladım adamı düşünmeye  o an nasıl gülümsemişti sana falan diye derken bir baktım kendimi pc başında adam hakkında birşeyler araken buldum.Abilerinin buldum facebooktan ekledim ablasını buldum ekledim ama o yok.Abilerinin ve ablasının profilinde onu eklediği reismleride hemen kendi pcme indirdim tabi ama onu bulamadım.Heralde facebook kullanmıyor dedim.Bir kaç ay sonra soyadı onunla aynı olan birinin duvarında paylaştığı videoda onun yorumunu gördüm ve kalbim durdu sanki o an yüzümde sebepsiz aptal bir gülümseme oluştu.Profili açılana kadar nefes alamadım sanki.Fotoğraflarına baktım ama ekleyemedim.Çünkü eğer eklersem beni akraba kızı yani bir diğer tabiriyle kardeş olarak görecek diye.Zaten öyle ama buna kendimi inandırmak istemiyodum.Bir süre onu takip ettim deli gibi.Öyleki kendi sayfama bakmadan onun sayfasına bakıyodum ne yapmış diye tabi her seferindede korkarak açıyorum profilini.Ya biriyle ilişkisi var yazdıysa diye..ama neyseki böyle bir şey başıma gelmedi.Dayanamayıp liseden beri en yakın arkadaşım olan ve o düğünüde anlattığım arkadaşıma anlattım durumu.Önce saçamlama kaç yıl önce birkere gördüğün adama aşıkmı olunurmuş dedi hem adamla uzaktanda olsa akrabalık derecen varmış hemde senden kaç yaş büyük..tutar tarafı yok unut bence dedi.Hem zaten platonik bişey olduğu için bu kadar takıyosun kafana dedi gerçek bişey yaşasan beki sende istemezsen nasıl biri olsuğunu bilmiyosun falan dedi..Belki bu dediklerinde haklıydı ona haklısın dedim konuyu kapattım ama dayanılır gibi bir şey değil bu.Sürekli beynimin içinde beni kemiren  bir soru vardı aşıkmı oluyorum diye ve en sonunda dayanamayıp facebookta sahta profil açtım ve onu sevdiğimi ama kim olduğumu söylemeyeceğimi sadece bilmesini istediğimi söyledim.Başta pek iplemedi facebook listesindeki kızlardan birinin zarf attığını düşündü alay eder gibi cevaplar verdi.Sonra ben abilerinnden ablasından ablasının yeni doğmuş torunundan yeğenlerinden falan bahsedince iplemeyen adam bir anda iplemeye başlası kimsin sen diye.Tabi söylemedim kim olduğumu ama onu ilk nerde gördüğümü nasıl tutulduğumu falan anlattım.Bir beklenti içinde olmadığımı sadece içimde daha fazla tutmak istemediğim için böyle bir yola başvurduğumu söyledim ama kim olduğumu asla söylemedim cevap aynen şu 'ne dıyım bılmıyorum ben en azından bana guvenmenı ınanmanı ısterdım uzun uzadı yazmıssın .tanımıs olsam kendını su ana kadar acık yureklı sekılde anlatan sen belkı daha guzel olurdu yıne dıorum ıcın rahat olsun . ' eğer şirkette omlasaydım boğazımı patlatana kadar böğüre böğüre ağlardım.Hemen tuvalete koştum ağlamaya başladım sessiz sessiz.Aklımdanda bir ton düşünce geçiyor ama hiç birine odaklanamıyorum.Neden bunu yaptım?neden söyledim ya benim kim olduğumu öğrenirse.Aslında bir yanım istiyo öğrenmesini bir yandanda korkuyorum utanıyorum böyle bir şey başıma geldiği için.Kendimi suçlu hissediyorum.Neden ona bu kadar bağlandığımı anlamaya çalışıyorum aramızda hiç bir paylaşım yokken neden bu kadar tutulduğumu anlamaya çalışıyorum ama bunların hiç birinin bir cevabı yok bulamıyorum.Elimi yüzümü yıkadım çıktım.Şuan bunları yazarken bile gözlerim doluyo sanki kocamdan ayrıldım.Halbuki aramızda hiç birşey olmadı.Belki olsaydı onu tanısaydım çoktan vazgeçerdim.Bu kadarına cesaret edip yaptım anlattım duygularımı ama asla o duyguların bana ait olduğunu bilmeyecek.Olaki bir gün aynı ortamda olsak bile bunları ona söyleyenin ben olduğumu asla bilmeyecek o beni kardeşi gibi görecek ve dahada kötüsü fark ettimde o adamı gördüğüm günden beri yani liseden beri kimi tanıdıysam onun bakışını onun gülüşünü aramışm farkında olmadan.Çünkü birlikte olduğum insanlarda hep ona benziyor.Bilinçsizce böyle tercih etmişim ve şimdi ağlamaktan içim çıkmış durumdayım.Onun belki ilişkisi var,belki sevdiği birisi var,belki evlenmeyi planladığı birisi var.Ben neyim onun hayatında?Yerim ne?Sadece facebookta mesaj atan biriyim.O beni benim onu gördüğüm gibi görmeyecek hatta egolarını tatmin edecek kızın biri mesaj attı bana aşıkmış falan diye arkadaşları arasında prestij sağlayacak.Bende böylece dediğimle kalacağım.Kalbimdeki duyguların ne olduğunu tarif edemiyorum aşıkmıyım?tutkumu?sevgimi?beğenimi?hayranlıkmı? bilemiyorum ama sebepsiz yere git gide bağlanıyorum.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Tatilin iyisi kötüsü olmaz dememek lazımmış kötüsüde oluyormuş

Bundan 1-1,5 ay önce ablam dediğim arkadaşım aradı.Assos'a gidecez 2 günlüğüne iş yerinden izin alabilirmisin dedi hafta sonuyla birleştirip 3-4 gün kalır geliriz dedi..Tabi ben havalara uçuyorum tatile gidicem diye..yüzümde güller açıyor resmen..İzin aldım işyeirmden tabi bir hafta öncesindede deli gibi alışveriş yatım her çeşit bikini,tankini,mayokini falan aldım..Hepsinede ayrı pareo aldım..güneş kremleri,bronzlaştırıcılar,kakao kremleri vs..Tabi biz başta 5 kişi gidiyorduk.Ben,arkadaşım,onun eşi,başka bir arkadaşım ve onun kardeşi ama arkadaşımın amcası vefat edince o gelemedi haliyle kardeşide gelemedi.Ben kaldımmı evli bir çiftin yanında sap gibi..neyse..Gideceğimizin bir önceki günü akşam konuşuoruz anamm bir anda dediki Saroz'a gidiyoruz.Ben aptallaştım o anda ne Saroz'u Assos dememişmiydin diye.Bana dediki hayır sen yanlış anlamışsın ben Assos dedim dedi.Lan dedim hadi yanlış anladım desem yok yani anlamaım çünkü Behramkale falan dedi.Saroz'da Behramkale olmadığına göre?Daha baştan tatile bir moral bozukluğuyla girdim ama dedimki böyle düşünme tatilin iyisi kötüsü olmaz hem Saroz'da güzel bir yer dedim ve ertesi sabah yola çıktık.Arkadaşımda hamile çok fazla gelemiyor sıkıntıya.Tekirdağ'da kahvaltı yapalım dedi e tabi bende onlara uymak zorundaydım neticede onlarla gitttim bende tamam dedim.Bende çok bilmem yolları.Biri beni bıraksa biryerde kaybolurum valla.Arkadaşımın eşide yolu karıştırdı heralde tekirdağ merkeze inmeden Çanakkale tarafına biyere saptı heralde.Arkadaşımda senmisin yolu karıştıran diye bir başladı bağırmaya ama nasıl varya  öyle böyle değil çocukken annemle babam tartıştığında çok korkardım tek bir noktaya sabitlenip bakardım kımıldamadan bir anda öyle oldum.O anki halleri gözümün önünden gitmiyor..Arkadaşım avazı çıktığı kadar bağırıyor ben açım hamileyim beni anlamıyosun sen yolu karıştırmadın bu yolu denemek istedin bilerek yaptın bunu diye nasıl bağırıyo eşide yumruğunu sıkıyo dişlerini kasıyo hızlı hızlı nefes alıp veriyo yumruğunu kaldırıyor.O an aklımdan geçen tek şey eğer ben olmasaydım o yumruk arkadaşıma inermiydi?bence evet inerdi.Neyse kavga dövüşle geldik tekirdağa Alibaba'mı ne öyle biryere girdik kahvaltıya yaptık kahvaltıyı çıktık tekrar yola.Bunlar tabi hiç bişey olmamış gibiler benimse yüreğim ağzımda bekliyorum tekrar kavga edelermi diye.Neyse biz 6-7 saat yol giderek vardık Saroz'un Güneyli koyuna.Neden 6-7 saat demeyin o kadar çok yerde durdukki ben bile nerdeyse beni bırakın gidin ben İstanbul'a dönüyorum diyecektim.Güneyli'de Mercan otel diye bir otele girdik.Arkadaşımın eşide otelin sahibini daha önceden tanıyormuymuş neymiş öyle bişey...Neyse biz yerleştik otele hemen çıktık otelin havuzuna girdik falan akşam yemeği içinde Gelibolu'ya indik falan o gün öyle geçti.Ertesi gün oldu.Yine denize girdik,havuza girdik,güneşlendik,etrafı gezdik falan öğlen yemeğin otelde yiyecektik odama gittim hazırlanıyordum arkadaşımın eşi geldi öğlen yemeğinede Gelibolu'ya iniyoruz dedi bende tamam dedim.Gittik..arkadaşımın eşinin bir huyu var beni deli ediyor.O neyi nasıl seviyorsa sende onu sevmek zorundasındır.Eğer sevmiyorsan senden bilgisizi,cahili,zevksizi yoktur.Bunuda söyler he sen böylesin diye.Yine gittik biyere ben balık yiyemediğim için yani mideme dokunduğu için köfte tavuk falan yiyorum.Tabi bana demediği kalmıyor.Balığın cennetine gelinirde bunlarmı yenirmiş..olurmuymuş öyle şey..sen bişey bilmiyosun..sen ne anlarsın zaten gibi..Bende sinirleniyorum ama hem arkadaşımın eşi olduğu için hemde benden yaşça büyük olduğu için ve dahada önemlisi onlarla oraya geldiğim için sssimi çıkartamıyorum.Herşeye gülüp geçiyorum alttan alıyorum falan.Döndük Güneyli'ye deniz havuz derken yine akşma oldu.Tabi yine Gelibolu'ya gidiyoruz..hobaa ben yine hazırlandım ama isteksizim bir gidersin iki gidersin ama üçüncüye kabak tadı veriyor yani e onlarada uymak zorundayım.Düşünki sabah erken kalkıyorum kahvaltya iniyorum diyorum kimse iplemiyor onları bekliyrum saatlerce,onlar erken kalkarsa otuzkere kapım çalınıyor seni bekliyoruz çabuk hazırlan diye.Neyse akşam yine indik Gelibolu'ya yemek yiycez arkadaşım dediki ağır yemekle yiyince gece çok kötü oluyorum dün gecede kustum ben daha hafif şeyler yemek istiyorum dedi gözleme falan olabilir dedi.Eşi inatla şuraya girelim balık yiyelim buraya girelim balık yiyelm derdinde.Onunda tek derdi boğazıdır önüne yemek koy asla sesi çıkmaz ama eğer açsa resmen saldırır.Tüm dünyası yemek yemekten ibarettir.insanlar tatile gitmeden önce gideceğim yerin neresini gezsen diye düşünür o nerde ne kebapçı hani dönerci hangi dürümcü vardır diye araştırır.En son aradaşım dediki ben yemek istemiyroum sen istiyorsan girelim biyere sen ye sonra çıkalım biz başka biryerde yeriz dedi.Eşi yine anlamadı.Bu sefer arkadaşım soktu bizi biyere oturttu eşinide ve dediki ne yiyeceksen sipariş ver ye kalkalım biz ağır şeyler yemek istemiyoruz dedi.Eşi yine yumruğunu sıktı hızlı hızlı nefes aldı ben dedim tamam bunlar yine başlayacak.Eşide inatla sipariş vermedi.Sonra olay büyüdü başka yerlere geldi sen hep kendi istediğin olsun istiyorsun başkalarını hiç düşünüyosun ben senin herşeyine katlanıyorum yeter artık insanları kendine uydurmaya çalışma rahat bırak insanları şu kıza kaç gündür deediğin kalmadı(şu kız ben oluyorum)kız balık yemiyor diye insanların içinde kıza demediğin kalmadı herşeyin iyisini sen biliyorsun zaten senden başka kimse bişey bilemez blablalba...böylece devam etti.Ben etrafa bakıyorum tabi etrafta bize bakıyor daha doğrusu film izler gibi izliyor en son aradşaım eşinin suratına fotoğraf makinesini bir fırlattı.Garsonlar bile dondukaldı öylece ben içimden diyorumki yer yarılsaydı ben içine girseydim..kıpkırmızı oldum pancar gibiyim.Arkadaşım kalktı gitti bende peşinden gittim hamile kadın nereye gidiyo tek aşına bilmedği yerde.Bindi taksiye Güneyli'ye geri dönüyoruz diye neyseki para almamış yanına bendede yoktuda taksiden geri indik.Sonra gittik Gelibolu'da marinaların orda bir bara.Oturduk tabi arkadaşım sinirli sinirli eşiyle ve onun ailesiyle yaşadığı sorunları anlatıyor.Bende kuzu kuzu dinliyorum.Bahsettiği konularda haklıda.Eşinin ailesi çok ayıp ediyor.neyse bir ara dalmışım ne dediğini anlamadım nasıl yani dedim.Bana dediki anlamıyormusun aptalmısın sende şimdi şişeyi kafana fırlatırım dedi ben put gibi oldum ağzımı açamıyorum eşi arıyor açmıyor.Eşi beni arıyor banada açtırmıyor neyse sonra söyledi nerde olduğumuzu adam geldi.Arkadaşım hafif yemek olsun deyip gözleme dedi diye canı çekti sanmış gitmiş gözleme alıp getirmiş adam.Bizimki aldı gözlemeleri çatıdan aşağı hop denize attı.İş işten geçti artık bunu daha önceden yapacaktın diye.Sonra ordanda kalktık Güneyli'ye döndük ben odama çekildim uyucam diye ama nerde yan odaya kimler geldiyse sabaha kadar uyutmadılar..sabaha kadar onların sex hayatlarının tüm detayların öğrendim.Duvarlar zaten incecik kağıt gibi..Bunu bile bile okadar gürültülü yapılımı o iş..neyse sabah oldu ben zobuduk gibiyim gözler kan çanağı uyusuzum onlarda kavgalı dışarda yalnız dolanıyordu arkadşaım gittim yanına yalnız kalmasın diye beni postaladı eşimle konuşucam diye ben kahvaltıya çıktım sap gibi tek başıma yaptım kahvaltım sonra bunlar geldi barışmışlar belli halleride oturdular kahvaltılaırnı ettiler.Bir ertesi gün yine öğlen yemeğine indik Gelibolu'ya girdik biryere o yine klasik balık dedi bende tavuk istedim yanınada semiz otu aldım.Bu yine başladı onun yanına omu alınırmış bilemem ne gidermiş onunyanındna içimden saydırıyorum çok bilmiş ukala diye ama görünürde hım öylemi falan yapıyorum.Arkadaşım farketti yine karışma sen o öyle seviyor dedi.Akşam oldu arkadaşım Gelibolu'ya inmek istemedi tabi ben içteniçe bayram ediyorum.Otelde yiycez yemeği.Tabi otelin sahibide balık ikram etti ben dedimki ben balık yiyemiyorum ben kavun yemek istiyorum dedim.Bu yine başladı adama beni anlatıyo..abi buda böyle cins işte hiç bişey bilmez,balığın cennetinde yok ben onu yemem yok ben bunu yemem yapıyor.adamda karısıda tuhaf tuhaf bakarak dinliyorlar bunu.Bende kendimi 5 yaşında babasından azar işiten çocuk gibi hissediyorum tabi.Nasıl sinirlendim anlatamam sne kimsin ha kimsin demek gledi içimden ama diyememdim..nesye ..Sonrada döndük İstanbul'a..Ben bir sinirli döndümki tatilden anlatamam bir dahada çiftlerle tatile gitmekmi tövbeler olsun allah yazdıysa bozsun..Kendi kendimi yediğimle kalıyorum..ama arkdaşımda fark tmiş heralde 4-5 gün sonra arayıp dediki sen aramayınca merak ettim memnun kalmadınmı tatilden diye..e diyebilirmiyim kalmadım diye aa süperdi çok eğlendim olur öyle şeyler arada sıkma canını falan dedim..ne diycemki başka.Tatil bana zehir olduğuyla kaldı.

29 Temmuz 2010 Perşembe

İç savaş

Bazen varya annemden nefret ediyorumHatta şu sıralar çoğu zaman nefret ediyorum.Ne yazıkki annem diğer anneler gibi değil.Aslında diğer anneler gibi ama diğer insanlar gibi değil demek daha doğru olur heralde.Hiç birşeyden zevk almaz.Sinemaya gidersin sinemaya gitmeyi bile bir iş olarak görür.Daha evden çıkmadan hadi bir an önce çıkalımda gidip gelelim daha bir sürü işim var der ve ben daha gitmeden asla o filmden zevk alamayacağımı bilirim.Onun tüm hayatı ev işidir.He ev işi yaparken mutlumu?değil üç lafının ikisi 'allah kahretsin' allahbelasnversin' 'bıktım artık'bu vebunn gibi lanet bela okuyan cümleler.Abartmıyorum nefes alıyo arkasında 'off allah kahretsin be'diyor.Yeminle artık işten eve gelmek istemez durumdayım.Hele o hafta sonları yokmu resmen kalbim sıkışıyor.Yine oflayıppuflamasını çekip beddualrını dinleyecem diye.Eve geliyorum daha kapıyı açar açmaz hızlı hızlı nefes alıp veren suratı sirke satan bir insan.Şimdi yaşım 22 çekebilmem daha kolay amaa ah o çocukluğumda neler yaşadığımı gel birde bana sor.Hiç unutmadığım bir kaç olay var mıh gibi aklımda hala.İlk okuldaydım abimle aynı odadayatıyordum.Sabah bir gürültüyle uyandık ikimizde ama ne uyanma ikimizde resmen yataktan sışçradık.Salona bir koştuk annem sen babamla her ne sebeptense kavga et orta sehpasını cama fırlat cam kırılsın.He bir gece önceside yine kavgalılar ben sokaktan gelmişim arkadaşlarımla oynamışım falan..anamm eve bir geldim her yer karanlık salonda masanın üstünde ne var ne yoksa çerezler biblolar faln hepsi yerde sinirlenip fırlatmışlar.Sehpanın ayağıda kırılmıştı.O gecenin sabahında annemi salonda yerde uzanmış sinir krizi geçirirken bulduk sehpa cama geçmiş camkırık falan..Ben daha ilkokuldayım abim ortaokulda ne yapacağımı bilmiyoruz babam işte.Kolonya falan getirdi abim ben kokrtum hemen kapıya çıktım.Zaten çıkmamla bir baktım binadaki komşuların hepsi kapıd sesi duymuşlarda gelmişler kapıya.Yan komşumuz hemen koştu.Üst kat komşumuz hemen koştu.Tabi annem hala sinir krizinde ağlıyo zırlıyo arada garip garip sesler falan çıkartıyo ben kimseye bellietmeden oturfuğum yerde ağlıyorum.Sonra hemen banyoya gidip yüzümü ykıyorum falan..Sonra komşular babamı aradılar babam geldi işten sonra nasıl olduysa barıştılar..peki şimdi bana yaşattığınız o psikoloji o bunlaım ne oldu?Siz barışınca geçtimi yani bize yaşattığınız bunalım..tabiki hayır..aslada geçmicek..Bir diğer olay okuldan geldim saat 3 gibi sonra dışarı çıktım arkadaşlarımla yakar top oynicaz.Havada buz gibi kasım ayıydı iyi hatırlıyorum.Neyse oynadık ettik akşam 7-8 gibi eve geldim tam ayakkabımı çıkarttım içeri giricem git ekmek al dedi para verdi elime annem ama öyle bir git ekmek al deyip para verdiki anladım zaten yine kavga ettiklerini.Gözler kıpkırmızı ağlamış belli arada burnunu çekiyor falan..Neyse gittim aldım yolda gelirkene düşünüyorum şimdi içeri girsem abimde evde değil bir ben olacam evde kesin hıncını benden çıkartacak.En iyisi ben yine rkadaşlarımla oynayacam deyip dışarı çıkayım dedim.Gittim ekmeği verdim ben biraz daha dışarda arkadaşlarımla oynayacağım dedim direk bana isabet olur dedi ve dan diye yüzüme kapandı.Kadın bir düşün dimi kasım ayı hava buz gibi dışarda bir allahın kulu kalmamış dıarda arkadaşları olsa bile bu havada ne işinvar demedi.Ben dışarı çıktım ama ne yapacağımı düşünüyorum lan ne yapacağım şimdi ben kimsecikler yok ve havada kararıyor.Neyse ben öyle binanın girişindeki merdivenlerin orada öyle dolanıyorum köz köz iç birşey yapmıyorum ağaç dallarıyla falan oynuyorum.Abim ve bir arkadaşıda beni görmüşler heralde arkadaşı abime demişki kardeşinin ne işi var bu havada dışarıda kimsede yok delimi demiş...abimde bişey dememiş..Saat 9 falan oldu gittim eve abimde evdeydi.Neyse dedim en azından abim evde.Odaya girdim abim dediki sen bu yüzdenmi eve girmedin dedi evet dedim.Hiç bir şey demedi.Bir diğeri biz eskiden bakırköyde oturuyoduk sonraasya tarafına geçtik..ilk geldiğimiz senelerden birindeydi heralde bende 7 bilemedin 8 yaşındayım yan binanın bahçesinde arkadaşlarımla oynadım diye eve geldiğimde mutfak çakmağını aldı odaya geldi beni yere yatırdı bir daha yapacakmısın dedi bende yalvarıyorum anne ne olur yapma diye bişey yapmadı sadece korkuttu ama o yaştaki korkuda bana yetti.Belkide yapardı bilemiyorum abim kalktı hemen tamam anne bir daha yapmayacak dedi de çekti beni altından.Ben nasıl varya saatlerce deli gibi ağladım.Sonra en sonuncusu lisedeydim okul yakındı arkadaşımla birlikte gidiyordum.O sabah gelip beni alıyordu ölye gidiyorduk.Bir gün feci grip olmuşum okuldanmı kaptım nerden bilmiyorum ama kapmışım işt bir yerden.Sabahta evi havalandırmak kapı pencere her yer açık.Ütümü giyinirken öksürdüğümü duymuş..normal bir anne ne yapar ilaç verir ve hastalık döneminde daha fazla şefkat gösterir..benimkide ilaç verdi ama köpeğin önüne kemik aar gibi verdi.aynen cüml şu 'iç şunu bakiyim' dedi ilacı önüme attı gitti.Şefkat kısmına gelince ben arkadaşımın gelmesini kapının önünde vestiyerin üstüne otuarak bekliyorum.Meğer arkdaşımda gelmiş binanın ara koridorundaymış bende fark etmedim hep zile basardı.O günde tartıştığımızı görünce basmamış nasılsa ben çıkarım diyerek.Annem bana nasıl bağırıyor ama anlatamam hastalandım diye..ölye iyiliğimi düşündüğünden falanda değil he resmen allahtan korkmasa geçirecek suratımın ortasna neden hastalandın diye.Bende br yandan öksürüyorum bir yandanda gözlerim doluyo ama ağladığımı belli edemiyorum..belli etsem ben biliyorum birde neden ağlıyorsun diye bağıracak.O an dedimki lan saat kaç oldu bu kız niye gelmedi diyodumki bir baktım kız zaten gelmiş ara koridorda beni bekliyormuş.Kız bana bakıoyr ben kıza nasıl utandım ama alatamam o anda kzın yüzüne bakamıyorum.Ne zaman geldin dedim 5-10 dk oldu dedi ama belliki annemin bana saydırdığı lafların hepsini duydu..ayakkabımı giydim dışarı çıktım o anı hiç unutmambzimki geldi sırıtarak aa kızım ne zaman geldinduymadım bende bizim kıza kızıyordum dikkat etmemiş kendine hastalnmış diye..Öyle bir baktımki o an anneme yemin ediyorum nasıl kendimi tuttum bimiyorum.Neyse ben arkadaşımla çıktım kız hiçbirşey sormuyo yere bakıyor ben ağlayacak gibiyim o şekilde okula doğru yürümeye başladık okula girerken kız dayanamadı heralde bana dediği tek cümle ' ne biçim annen var senin' Bu laf öyle bir koyduki bana neden benimde herkes gibi bir annem yok diye nasıl oturdu içime anlatamam.Herkes annesiyle dönem dönem anlaşamaz nefret eder özellikle ergenlikte ama benimki farklı galiba..lan geçer diyorum geçmiyo bir türlü en ufak bir olayda içimdeki nefret uyanıyoru.Normalmi değilmi bilmyorum ama oluyo işte ne yapayım.Özellikle ortaokul dönemim kabus gibiydi zaten ev huzurlubir ortam değil..haftanın 4 günü kavga gürültü evde üzülsem ğalasam uffff neler yapar bana varya bende okula gittiğimde ağlardım.Yani ilkokul ortaokul lise dönemlerimi hep problemli içine kapanık biri olarak geçirdim.Düşünkü ortaokulda sınıf sınıf arkadaşım olan bir çocu vardı onu gördüm yolda onunla birlikte gittim diye okula resmen beni öldürmekle tehdit etti.Binadaki kadınlar görüşte laf çıkarmışlar daha yaşı kaç başı kaçta erkeklerle okula gidiyor diye.Hoş bunu diyen kadının kızının kırdığı cevizlerin haddi hesabı yok ama hep benim yaptıklarım insanların gözüne battı.Neyse ama artık nasıl başedeceğimim biliyorum çok saçma gelecek ama benim anneme göre hafta içi çalışıyosun zaten dışardasın hafta sonu dışarıda ne işin var..ani iş dışında sürekli evde oturman gerekli ve bir hafta dışarı çıktyısam ikinci hafta zor izin alırım üçüncü hafta bağırır..Bende çoğu zaman cumartesi mesai yapacağım der çıkarım o zaman varya gece gelirim eve sesini çıkaramaz.Ya da cuma günler işten bir sebeten izin alırım hastayım dişçiye gideceğim falan diye sonra hop minibüse atladığım gibi arkadaşlarımdan birinde soluğu alırım.Malesef ben böyle yaşamaya mecburum.Çok komik ama canım kahve ister tam kalkarım yapmaya lan derim hadi yaptı gedin onu yıkamak çin yine mutfağa gideceksin ve yine yüzünü göreceksin.Saçma ama böyle hissediyorum tabi anneme böyle hisettiğimi belli etmiyorum.Birde sinir olduğum olaylardan birisi süli kavga edip küsüyoruz eğer eve misafir falan gelecekse hemen tehditlere başlar onların yanında şunu yaparsan keserim seni onların yanında şunu yaparsın öldürürüm seni onun yanında şunu bunu yaprsan kafana geçirirm bunu..vs...sonrada misafir gelince sanki kızını çok seven çok normal bir insanmış gibi ayy canım kızım havasına girmiyorumu deli oluyorum.Yalanda yere sevgi gösterileri yapış yapış hareklerşeytan diyoki çek git evden yüzünü bir daha görme.Oda huzur bulur sende.Zaten seni sevmediği he davranışından belli bari gitte huzura ersin

28 Temmuz 2010 Çarşamba

çıkar ilişkileri

Bugün sabrımın sonuna geldim sanırım.Uzun bir süredir herkes buna en yakın arkadaşlarım hatta dost dediklerim dahil beni sadece işleri düşünce arıyorlar.Belki hep böyleydide ben yeni fark ettim bunu bilemiyorum ya da hep ben aramıştımda farkına varamamıştım ama gerçekten son 4-5 aydır fena koyuyor bana.Yani ben dostlarını satan biri değilim,arayıp sormayan biride değilim,kötü bir arkadaş değilim ama nedense kimse ben aramadan aramıyor.Yeminle 2 hafta kadar önce kendi kendime bir test yapayım dedim bütün bir hafta sonu bütün telefonlarımı kapattım Facebooku pasif yaptım,Twitter'ı,Frienfeed'i kapattım gibi..Pazartesi günü telefonlarımı açtığımda bir allahın kulu ne aramış ne mesaj atmış öldünmü kaldınmı diye..Nasıl moralim bozuldu anlatamam sonra şirkete geldim Facebook,Twitter,Frienfeed üçlüsünü açtım ne yazıkki o üçlüdende hiç kimse mesaj falan atmamış.Ben bir depresyona girdim halada depresyondayım..lan ölsem öldüğümden haberleri olmayacak..he öğrenirlerde ne zaman?İşleri düşerde ararlarsa yada mesaj atıp ''ay canım nasılsın şu arkadaşımın işe ihtiyacı var ona bi iş bulsana'' ya da '' ayy arkadaşım sizin ordan bir firmaya başvuru yapmış bi yardımcı olsanda firmayla konuşup oraya aldırsan onu'' anca bu.Geçen hafta telefonum çaldı bir sevindim arayanda benim ablam dediğim insan tatile falan birlikte gideriz oderece samimiyiz..abla diyorum ya varmı ötesi..bir hafta olmuş aramamış aradı nasıl mutluyum telefon çalarken yaşasın biri beni hatırladı diye.Telefonu açtım nasıl heyecanlı heyecanlı konuşuyorum nasılsın?neler yapıyosun? falan diye.Cümlenin devamı malum ''ya benim bir tanıdığım varda böyle insan kaynakları stajı falan yapmak istiyor..senin mail adresini telefonunu versemde sana cv sini gönderse..sende ona staj bulsan olurmu?'' resmen başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.Yani yine beni merak ettiği için aramamış.Başkası için aramış.Şimdiye kadar 2 günde bir arayıp sorardım haber alamayınca meraklanırdım.Başına birşeymi geldi diye ama bakıyorumda lan kimsenin umrunda değilim.Herkes beni sadece kullanacakları bir hizmetçi olarak görüyorlar.Bugünde bir başka arkadaşım iş arıyo onunlada çok samimiyizdir aöf kursundan tanışıyoruz 5 yıldır arkadaşız.Bende iş arıyor diye ona ve sevgilisine yardım ediyorum.Etmemem gerekiyormuş bunu fark ettim çünkü benimle sadece iş hakkında bilgi almak için sohbe tediyor.Dün akşam msnimi açtım sohbeti aynen yazıyorum. '' canım ordamısın'' dedi '' burdayım'' dedim ''sizden bir firmaya başvuru yaptım yarın görüşmeye gideceğim nasıl bir firma şartları ne?'' '' çok büyük bir balık.. sosyal imkanları olan bir firma..ücret düzeyide yüksek'' ''hımm ok ''sadece bu.. insan önce bir nasılsın..iyimisin..ev taşıyacaktınız ne oldu...birşeye ihtiyacınız varmı..der ama yok nerde.En yakınlarım bile beni damızlık inek gibi görüp her konuda beni sağıyorlar.Aynı arkadaşım seneye evlenecek ve evleneceği adam 28 yaşında,işi gücü olmayan,olmadığı gibi hayatında hiç iş tecrübeside olmayan(bunu abartmıyorum adam 28 yaşında hiç çalışmamış),üstüneüstük iş beğenmeyen,birde gözü dışarılarda olan bir çocuk.Her neyse beni ilgilendirmez bu kısmı benmi evlenicem sanki kız evlenecek ama çocuğa iş arama borcu tabiki benim..birde ona iş arıyorum.İşim gücüm başımdan aşkın bir bakarım zırr zırr elefon çalar açarım arkadaşım ''ya şey biz şuan okuldayızda kpss formu bırakıcaz ama dolurmamıştık sen internetten bana okulların bölümlerin kodlarını bakıp söyleyebilirmisin?'' içimden ya sabır çekerek tamam derim bulurum okul kodlarını gönderirim.He birde ablam gibi dediğim arkadaşımın şöyede bir huyu daha var arar ''canım ben dışarıdayımda bilmem hangi firmanın telefonun lazım bana internet elinin altındaysa bulu versene onu bana'' ben yine bulurum istediği firmanın nosunu gönderirim.Bazen öğlen yemeğinde hava güzelse yemeğe taksime çıkıyorum.Dışardayım şuan derim ''ya ama çok acildi der''ben ya bismillah der koştura koştura şirkete dönerim.Ararım şirkete geldim ne istiyodun söyle bakayım derim..'' yok yok neyse gerek kalmadı ben işimi hallettim der''şimdi gülermisin ağlarmısın madem halledecektin beni niye koştura koştura döndürdün şirkete hadi diyelim hallettin bir zahmet haber verde bende topuklarım popoma çarpa çarpa koşmayayım.Ben bir sinir oludum o gün ondan sonraki aramalarındada yemekteysem hiç kasmadım yemekteyim bakamam dedim ondada biraz bozuluyo ama ne yapayım.Ben sizin herşeyinize koşturuyorum..merak ediyorum arıyorum soruyorum ama siz bir kere bile işiniz düşmeden aramadınız beni.Sadece bu iki arkadaşım değil şirketten ayrılan ama hala görüştüğüm bir arkadaşım var oda öyle.Yeminle ben aramasam oda asla işi düşmeden aramaz.Şimdiye kadar bir iki kere aradı ondada mahkemesi için bilgiye ihtiyacı vardı onun için..Bir başka arkadaşım;onun dünyayla bağlantısı yok gibi birşey bütün bir sene yaz kış ceset gibi yatıyor.Ona evden çık demek ölüm birde kışsa ufff hayatta kalkmaz..Ben 1 yıl aramasam aramaz.O henüz öğrenci olduğu için iş problemi yok henüz ama onun problemide falcılar..Taksimde ya işim eğer falcıya gitmek isterse bana falcı bul gelip baktırıcam der..yürü git lan diyorum içinden 1 sene belkide daha fazla olmuş aramayalı beni sonrada sanki arkadaşımmış gibi msnde falcı ister benden..He bende salak gibi yardım ederim ben falcı tanımasamda şirketteki kızlardan sorarım onlar söyler bende arkadaşıma söylerim benden bilgiyi aldıktan sonra hop bir daha işi düşene kadar asla ama asla konuşmaz.Başka bir taneside liseden arkadaşım lisede çok samimiydik.Yediğimiz içtiğim ayrı gitmezdi liseden sonrada öyle oldu taki o allahın dağına taşınana kadar ama onun hakkını yemeyeyim ben bazen onu unuturum onu aramayı ama o merak eder arar niye sesin çıkmıyo falan der..Sanırım tek vefalı olanda o çıktı..Lise dönemlerinde bir arkadaşım daha vardı mahallesindeki bir çocuğa aşıktı sanki bizim tek derdimiz onun aşkıymış gibi onu anlatır dururdu ve çocuğa habire başkalarının telefonundan mesaj falan attırırdı bunlardan bir taneside bendim...birde onun problemiyle uğraşırdım yani..en sonunda dayanamadım çocuğa mesaj atıp kızın ona birileri aracılığıyla attırdığı mesajları falan herşeyi anlatmıştım.Heralde içimde kalmayan intikam aldım diyebileceğim tek kişi o oldu..Herşey bir yana beni arayıp sormamalarını geçtim asıl merak ettiğim konu eğer ben bir gün işsiz kalırsam ya da herhangi bir konuda yardıma ihtiyaç duyarsam yardım ettiklerim bana yardım ederlermi?Lafla kesin yardım ederler ama iş icraata gelince herkesin mutlaka bir bahanesi olur.Buna adım gibi eminim.Aslında bu sorunun cevabını biliyorum asla kimse yardım etmeyecek ama bunu duymak bile canımı çok fena yakıyor.Demekki neymiş kendini arkadaşlarına dostlarına adamamak gerekliymiş hatta onları hiç düşünmeyip sadece görüştüğün anlarda ayy canım arkadaşım demem lazımmış.Bunun farkına varalı baya oldu ama kabullenmem zaman aldı ve malesefki biraz hassas olduğum için en ufak birşeyde kırılabiliyorum bunu fark edincede baya kırıldım.Daha doğrusu kırılabiliyordum ama artık değil..şimdiden sonra hiç kimse umrumda değil..sadece ben varım..

26 Temmuz 2010 Pazartesi

rezillik böyle birşey olsa gerek:(

off diye başlamak istiyorum..bu kadar aksiliğin üstüste gelmesi mümkün değil yahu..bugün şirkette mutfağın kapısının önünde bir arkadaşla muhabeet ediyoruz işte çok kilo aldım falan diyorum oda diyoki ben kadıköyde xx spor salonuna gidiyorum çok memnunum sende gel dedi hem senin belden aşağın zayıf üstte nversen yeter dedi..bende dedimki ne sadece üssten kilo vermesi her yerimin maşallahı var dedim popom kocaman oldu dedim...mutfağın yanındaki toplantı odasından bir kahkaha sesi geldi..arkamı bir döndüm şirketten aşık olduğum çocuğun müdürü ve aynı zamanda kankası..nasıl utandım ama anlatamam..adamın görüş açısından çıkana kadar geri gideyim dedim.Geri geri giderken anam bir anda bişeye çarptım bi baktım satış direktörü ne yapıyosun sen diyo ve gülüyo..e hiç bişey yapmıyorum dedim masama oturdum..tabi resmen yer yarıldı yerin dibine geçtim..tam oturdum telefon çaldı toplantı odasından arıyolar.Açtım satış sirektörü toplantı odasına gel dedi.Tamam dedim o adam satış direktörüne anlattı oda benimle alay edecek dedim ve yüzüm kıpkırmızı bir şekilde girdim.Adam neyseki birşey belli etmedi tabi aklından neler geçiyordu bilmiyorum ama en azından bana belli etmedi.Raporlarla ilgili sorular falan sordu tabi ben bu arada bluzümü çekiştiyorum adam popoma bakmasın diye.Satış direktörüde adamın arkasında durmuş bana delimisin der gibi hareketler yapıyor.Sonra adam tamam çıkabilirsin dedi ben tabi çıkarken yine geri geri gidiyorum satış direktörü dediki dikkat et bu sefer kapı var arkanda çarparsan canın acır dedi..Bu sefer odadaki herkes nasıl kahkaha attı ve ben nasıl utandım anlatamam...O anki rezilliği ömrüm boyunca unutmayacağım.Şuanda o anda o odada olanların hiçbirinin yüzüne bakamıyorum benmi abartıyorum bilmiyorum ama çok fena aciz hissediyorum kendimi:(bi şimdi birde eski iş yerimde merdivenlerden düşüp ayak bileiğimi kırdığım zaman kendimi bu kadar rezil hissetmiştim.O günde nasıl böğürüyodum ama canım yanıyo diye herkese saldırdım resmen sinir krizine girmiştim.Genel Müdür,Mali İşler Müdürü üretimdeki işçiler idari personel hepsi ordaydı ve ben hepsinin içinde böğürüyodum.Zaten böyle şeylerden yani insaların içinde rezil olmak en büyük fobim ama hepde benim başıma geliyor.Sakınan göze çöpmü batıyor benmi abartıyorum bilmiyorum ama her adım atarken amann dikkat et diyorum kendi kendime.

24 Temmuz 2010 Cumartesi

taşınma:(

Dün yeni evimize taşındık.Bende nasıl bir heyecan vardı başta anlatamam..sanki ne yani altıüstü başka bir ev..kaldıki aynı çevredeyiz yine sadece 4-5 sokak yukarısı ama niyeyse bi heyecanlıyım anlatamam ama bu heyecan çok uzun sürmedi.Cuma günü taşıdık evi e tabi ben cuma günü işteyim taşınma izni alsam evde olsam bi dünya iş var ve ben hiç birini yapmak istemiyorum.Bende düşündüm zaten cumartesi pazar anam ağlayacak evi yerleştiricem diye bende hemen plan yaptım ve uyguladım.Cuma günü iş yerinden taşınma izni aldım ama evdekilere taşınma izni aldım demedim desem annem hemen hiç biryere gitmiyosun bana yardım edeceksin diyecek e onuda yapmayı hiç istemiyorum neyse ben sabah evden işe diye çıktım hop minibüse atladığım gibi arkadaşıma kahvaltıya gittim zaten onunlada anlaşmıştık birgün önceden gittim kahvaltı yaptık kahve içtik dışarıda çıkacaktık ama hava çok sıcaktı yemedi..e kadında hamile zorlada çıkaramadım bişey olur bayılır falan diye korktum.Neyse biz akşama kadar oturduk muhabbet ettik ama biranda nasıl vicdanım sızladı annem evde temizlik yapıyo hamallarla uğraşıyo ben burda keyif yapıyorum.Nasıl kötü oldum anlatamam ama ağlayacam neredeyse arkadaşımda zaten hafta sonu yapıcan dinlenmek seninde hakkın bugün işte olsaydın yorgun argın gidip yardım edecektin o daha zor olurdu sen dayanamazdın diyerek beni teselli ediyor..Yok benim yine gözler doluyo ikidebir annemi arıyorum ne yaptınız eşyalar taşınımı diye en sonunda manyakmısın on dakikada bir arıyosun dedi.Neyse mesai bitiş saatinde eve gittim..anammm...o evin hali ne öyle girmek istemedim valla..annem hadi hadi gir içeri yemek yede yardıma gel diyo girdim yemek yedim ya bismillah diyerek başladım kendi odamı düzenlemeye bide bu evin bana ayrılan odası 20 metre biyer hiç bir eşyam sığmıyo dahası daha önce gardroba sığan elbiseleri şimdi sığdıramadım..lan diyorum daha önce nasıl sığıyodu bunlar..En sonunda sığdırdım ama gardrobu açmak cesaret ister..kapağı açınca herşey üstüme devriliyor mübarek..aslında oda küçük falan dedim ama çok şirin oldu yerleşinde yatağım,gardrobum,pc,tv,bi ayna,makyaj malzemelerim ve bir pac-man puf başkada bişey yok renk uyumu güzel oldu beğendim..diğer odalar maşallah salon salomanje maşallah tuvalet bile benim odayla aynı ebatlarda neredeyse..neyse evi sevdim apartmanı sevdim çevreyi sevdim ulaşım kolaylığını sevdim en önemlisi insanları sevdim..daha sitenin bahçesinden girdiğim anda binanın kapısında beni gören bir çocuk gelişimi görüp kapıyı açtı yenisiniz galiba dedi evet bugün taşındık dedim..çocukta he o eşyalar sizinmiydi dedi evet dedim..hayırlı olsun dedi kapımı açtı..laptopunuz taşıyabilirm isterseniz dedi teşekkür ederim deyip asansöre bindim..bu güzel bişey eski binada kimse selam vermezdi..bana ister demode deyin ister alaturka ama ben oturduğum yerde samimiyet ararım muhabbet ararım..şöyle binadan içeri girince herkesle selamlaşayım isterim başıma birşey geldiğinde hemen yardım isteyebileceğim insanlar olsun isterim,böyle kısır günlerine altın günlerine davet edilmek isterim..komşuluk ilişkileri olsun isterim.Bu bana kendimi güvede hissettirir.En azından annem babam bi yere gittiğinde bende rahat rahat evde otururum.Korkudan kapıyı bacayı kilitmek zorunda kalmayı sevmiyorum..hapis hayatı gibi geiyor bana..22 yaşındayım daha.Söylediğim laflar sanki 35-40 yaş gibi duruyo ama böyle yerleri seviyorum..mesela geçen ay Saroz'a gitmiştik tatile 4 günlüğüne yemin ederim 2 gün denize,havuza girdim üçüncü gün çevre köyleri keşfe çıktım oradaki insanlarla muhabbet ettim..ne yapayım bende böyle biriyim işte..çevreme bakıyorum benm yaşımda insanlarda bir burun kaf dağında kimseyle konuşmazlar,kimseye selam vermezler,kimsenin selamını almazlar sanki dünyada bir onlar vardır.Birde fesat fesat suratına bakarlar lan gerizekalı bir merhaba desen bir günaydın desen ağzınamı yapışırda öküzün trene baktığı gibi bakıyorsu suratıma.Tamam kabl ediyorum bende çok normal değilim zamanında bu sadıklarımı bende yapmışımdır ama lise yıllarında..Lise bitti o afra tafralarda bitti..

21 Temmuz 2010 Çarşamba

beyni ezilmesi gerekenler

yeminle şu işyerimdeki insancıkları hepsini birbirine bağlayım şirketin terasından aşağı atmak istiyorum.Bu kadarmı tuhaf olur insan evlatları anlamadımki.
Şimdi bir tane satış müdürü diye geçinin bodur tavuk var müdür olalıda daha 6 ay oldu ama adamın boyu var 1.50 cm ama adamda bir ego var birmilyon.Böyle kasıntı kasıntı konuşmalar kendini bi bok sanmalar falan.Bide satış sirektörü var oda iyi biridir severim onu ama nedense o bodur tavuğu müdür yaptığı için kıl oldum onada.Gerçi adam ne yapsın doğru düzgün olanların hepsi kaçtı gitti oda elinde olanı değerlendirdi.Birtek bu kalmmıştı zaten.. ama bodur tavuğu görme aklınca direktöre özeniyo .O adam ne yaparsa aynısını yapmaya çalışıyor.Öyleki adam kapıdan girip elini cebine koyup günaydın der arkasından hop bodur tavukda girer oda elini cebine koyup günaydın der böyle kıl işte.Bide bütün herşeyde beni arıyor beni yanına çağırıyor falan..hayır adamın kıllığını o boğazını sıkasım geldiği konuşma tarzınıda geçtim adam kokuyor yahu 5 km öteden alırsın adamın kokusunu.Tabi normal karşılıyorum adam müdür oldu eşek yüküyle para alıyo daha götüne pantolon almadı 3 yıla yakındır burdayım aynı pantolon aynı gömlek aynı ayakkabıyle geliyo.Düşünüyorum maddi durumu kötü olsa ev geçindirse falan anlarım hayat mücadelesi veriyor falan derim ama adamın hiç bir sorumluluğu yok be.Evli değil ailesiyle yaşıyo e kuzenini tanıyorum kuzeninin anlattığına görede durumları kötü değil hatta iyi bile sayılır.ee..derdin ne senin yeminle bu yılki doğum gününde personeli ona kıyafet aldı.Değiştirsin diye artık şu kıyafetleri ama yok adam giymiyo.Yine aynı ceket aynı gömlek aynı pantolon aynı ayakkabı hatta aynı kravat.Artık geceleride onlarla yattığını düşünüyorum.Lan herşeyi geç adam pazartesi sabah saçına bi jöle sürüyo yemin ederim cumaya kadar aynı jöle kalıyo çünkü artık saçları kepekleniyo kokmaya başlıyo anlıyosun kalmış jöle olduğunu.Hadi kıyafetini değiştirmiyosun onunla yatıyosun anladık bari kafanı bir yıka gözünü seveyim tahammül edemiyorum artık bu kokuya.Birde benim müdürm olacak adam var.Adama dünya yanıyor desen umrunda olmaz banane der çeker gider.Çok rahattır..ammaa şöle bir problem var adam kdınlardan nefret ediyor.Karısındanda boşanmış zaten..ekipteki tek kızda benim e haliyle adamın benide pek sevdiğini söyleyemeyeceğim..hatta nefret ediyor gibi geliyor..Ben oan bişey yapmadım işimi yaparım kimsenin işine karışmam.Şöle bir durum var dedimya adam rahat diye sürekli kendi üstünde sorumlulukları başkasının üzerine atmyaı seven bir tip aslan hiç birşeyin sorumluluğunu kabul etmez.Banada sürekli benim işim olmayan şeyleri kendisinin yapması gerekn şeyleri yap diye verince deli oluyorum.Birde adamın konuşması bir garip..söylediği herhangi bir cümleyi daha tek seferde anlayan olmamıştır.Çok hızlı konuşuyo rapçiler gibi..bi tek günaydınını anlıyorum onunda tahmin ediyorumda cevap veriyorum.Ay birde adam belli etmemeye çalışıyor ama feci abazan istanbul.nette falan üyelikleri var hiç çekinmiyo girerkende arada webcam falanda açıyo..yuhh diyorum..çoğu gece evi işine yakın olmasına rağmen eve gitmeyip terasta yatıyor.Tabi sadece yatmakla kalmıyor..kafayıda çekiyorlar..daha allah bilir neler yapıyoda biz bilmiyoruz..belki karı kız falanda atıyordur..neyse benden uzak olsunda kimi atarsa atsın terasada ne yapayım..zaten üst katlardaki kızları mutlaka götürmüştürde neyse..karılar bizim kattan çıkmıyolar akşama kadar şey beyciğim bi kahve yapayım içelim karşılıklı muhabettindeler..ay aman neyse burdan ayrılırsam eğer hiç birini tanımam artık zaten..ayrıca benimle aynı katta olan yellozlardan artık bahetmeye bile gerek duymuyorum onlar artık çirkeflik,yalakalık,yosmalık,kancıklık ve en önemlisi kaşarlık konularında kendilerini aştılar hemde baya bir aştılar..
birde varya şu çifte standart olayına gıcık oluyorum bu kaşarlar ekibi 5-6 yıldır burdalar diye kendilerini herşeye yapmaya haklı olarak görüyorlar.kendilerine özel servis bile istediler neymiş efendim evlerine geç gidiyolarmış ya başka bir servis onların evinin oraya gidecekmiş yada özel servis istiyolarmış..ciddi ciddi talepte bulundular he öyle lafla falan değil..tabiki kabul edilmedi yok artık daha nelerde bunu talep etmiş olmaları bile kendilerini bişey sandıklarının göstergesidir..nesin sen bea Cleopatramı?yoksa Hürrem sultanmı?3-5 kişi ay canım çok güzelsin ay bugün kıyafetin ne güzel yakışmış dedi diye kendini ne sandın altı üstü götü kalkmış bir kaşardan ibaretsin..işin özü bunlar birbirlerine ne kadar yakın görünüyorlarsa bir okadarda birbirlerinden nefret ediyorlar aslında çünkü birkaç yıl öncesine kadar bunları birbirlerini yiyolardı..şimdi artık alıştılar birbirlerine yeni kanlar arıyorlar..tabiki o kanda malesef benim..ammaa kanımı emmlerine izin vermeyeceğim.Eskisi gibi değilim zaten önceden susardım cevap vermezdim ya sabır der otururdumda şimdi yapıştırıyorum cevabı hatta bişey yapmasalar bile yapıştırıyorumki yaklaşacak cesareti bulamasınlar diye.
Ay neyse valla yine içim şişti bunlardan bahsederken.Farkında olmadan tüm hayatım onlar olmuş..

7 Temmuz 2010 Çarşamba

nasıl bir acıdır bu böyle:(

allahım sana geliyorum tabirinin cuk oturmuş halini yaşıyorum diyebilirim.Canım acıyo..sebebide işden dönerken kaldırım taşlarında birine takılıp yere kapaklanmam:(ilk önce canım yanmadı bişi olmadı sandım ama eve geldim bi baktım pantolonumun diz kapağı yırtılmış ve dizim parçalanmış zaten görüntüyü görünce hemen yatalak hasta tribine girdim..Duş alayım iyi gelir dedim duşa girmemle çıkmam bir oldu..o sıcak su iyice yaktımı canımı..küçük çocuklar gibi düştüm diyede annemede bişey söyleyemedim söylesem biliyorum önce bi kızacak kazık kadar kızsın kaldırım taşını nasıl fark etmezsin diye..ama duştan çıktıktan sonra dayanamadım söyledim ama ana yüreği dayanamadı dizmin o şişmiş davul gibi olmuş morarmış halini görünce..hemen tendürdiyot sürdü gazlı bez sardı falan..ama benim canım hala acıyor.
Neyseki kimsecikler görmedide düştüğümü bide bu acının üzerine rezil olmaktan kurtuldum..
Tek avuntum bu valla yoksa şuan allah canımı alsın iniminim inliyorum..

1 Temmuz 2010 Perşembe

sabrım test ediliyor galiba

işimle ilgili daha doğrusu iş yerindekilerle ilgili sıkıntımı bir türlü atamadım.Benmi sorunluyum onlarmı henüz anlayamadım.Sanmayınki herkesle papazım..değilim..Sadece bir ekip komple bana gıcık derdim onlarla geri kalanla sorunum yok ama gel görki o ekip burnumun dibinde.Hani insanın sevmediği ot dibinde bitermiş ya öyle işte.Şu kırk yaşındaki kız kurusu kafayı gerçekten benimle bozmuş durumda ne yapsam batıyo hatuna.Sabah geldim şirkete hastayım geberiyorum kaburgalarım kırılmışcasına ağrıyor.Bunun sebebide taşınıyoruz diye ev temizliği yaptık nedeni bu.Bu geldi bana dediki hergün pencereyi açarsan olacağı budur dedi..ohh olsun dercesine söyledi sesinin tonundan hissettim hiçde iyi niyetli değildi.Bende dedimki pencereyi ben açmıyorum sizin ekipten birileri canı sıkılınca gelip açıyo sonra yine sizin ekibinzden biri kalkıp kapatıyo dedim.Hatun bir saldırdı bana herkesin içinde bana diyoki sanada laf söylenmeye gelmiyo hemen lafı yapıştırıyosun..Bende dedimki sabah sabah kavga edemicem sus.Sonra bu kendi kendine homurdandı yok efendim insanlara anlam veremiyomuşta insanlar neden bu kadar tepkililermişte herşeye laf sokmaya çalışıyolarmışta diye cırlayıp durdu.Be kadın sen bana saldırdın herkeste senin ses tonunu duydu iyi niyetli olmadığını düşünenin tek ben olduğumuda sanmıyorum.Eğer diğer ekip arkadaşların senin iy niyetli olduğunu düşünseydi onlarda üstüme bir posta saldırırdı ama onlar sadece dinlemekle yetindiler.Bide bu ekip kendi içindede birbirlerini sevmezler dışardan bakınva ayy canım çok güzelsin çok iyisin diyorlar ekipten bir kişi o an orda olmasın off ki ne off ne ucuzluğu kalıyor ne fesatlığı.Sadece benimle uğraşmıyorlar yani aynı zamanda birbirlerininde kuyularını kazıyorlar.Allahım bana güç verde şunların hakkından geleyim diye hergün dualar ediyorum ama yok hergün daha fazla tüketiyorlar ömrümü.Artık eskisi gibi değilim daha bencilim daha acımasızım,agresifim.Yakında insanlıktan çıkıp onlarla onlar gibi başaçıkıcam.
Fark ettimde 3 gündür blok yazıyorum nerdeyse hepsi o pisliklerle ilgili.Dün hayatımda bir anlıkda olsa güzel bişey oldu.Bu kadar zamandır sosyal ağlarla uğraşırım hayatımda ilk kez bu ağlardan tanıştığım birine karşı bişiler hissediyorum ve daha dün tanıştık.Allahım istediğim mucize gerçekmi oluyor yoksa benmi mucize beklediğim için böyle hissediyorum bilmiyorum ama ufacık bir heyecan geldi hayatıma:)lütfen allam devamıda gelsin.Yine yarım yamalak kalmayayım ortalıkta.Söz veriyorum bu sefer nankörlük yok.Olsun olsun lütfen olsun hem 3 ay önce gittiğim falcıda bana söylemişti hayatında bu isimde birisi giricek diye:)O kişi bu hissediyorum.