1 Temmuz 2011 Cuma

Ne Yapmaya Çalışıyorlar acaba?

Yeminle artık ne döndüğünü öğrenmezsem çatlicam orta yerimden.Bu gıcık 'C'nin arkadaşı aynı zamanda benim servis arkadaşım ama çocuk 2 yıldır burada doğru düzgün bir sohbetimiz bile yokken bir anda kanka olası geldi.Sürekli sohbet etmeye çalışmalar,sürekli soru sormalar falan..Ne istesem hop ertesi gün bana getirmesi falan çok garip geliyor.Desem ki onun bana ilgisi var yok yani şimdiye kadar olmadıda tamda şu dönemde mi oldu?Her gün bana bir sebepten mail atması falan normal değil.Birde sanki 'C' ile kanka olduğunu bilmiyormuşum gibi yemeğe birlikte iniyorlar beni görünce kendi içlerinde bi kikirdeyip yemeklerini alıp sanki tanışmıyorlarmış gibi ayrı masalara oturuyorlar.'C' benden 5 km uzağa oturuyor.Servis arkadaşım olan şaşkolozda yan masama geliyor ama bu çocuk biraz garip serviste sürekli muhabbet sohbet dışarda görüyor adam tanımıyormuş gibi selam vermeden geçiyor.Birde bu şaşkolozun kendi katında bir arkadaşı var.Böyle kısa boylu kıl bir tip.Adam resmen burnumun dibinden ayrılmıyor.Ben nereye o oraya.Kahve molasına iniyoruz.Şaşkoloz ve o molalarını bitirmiş çıkmak üzere oluyorlar benim çıkıtğımı görünce geri dönüyorlar.O kıl da öküzün trene baktığı gibi öyle mal gibi suratıma bakıyor.Şimdi anlayamadığım şey o Şaşkaloz o kıl tanışmak istediği için mi bana yaklaşıyor?Yoksa 'C' mi sordurtuyor anlamadım?'C' neden sordurtsun oda ayrı tabi..'C'nin olayı çözemiyorum zaten ona giren çıkan ne ki?Ama adam bakışlarıyla bile rahatsızlık veriyor.At hırsızlarına benziyor zaten..Bugünde yemeğe indiğimde Şaşkoloz ve 'C' bizden önce inmiş oldukları için birbirlerini tanımıyormuş gibi yapıp ayrı masalara oturamadılar.Bizde yer bulamayına onların yan masasına oturduk.'C' ve Şaşkoloz yan yanaydı ama otururken düzdüler.Nedense bi oturduktan sonra 'C' resmen çarpraz oturup bakışlarıyla rahatsız emteye başladı.Sırd rahatsız etmek için yapıyor biliyorum benden tepki bekliyor ki bir şey söylesin oda içini kussun ne varsa artık içinde kalan ama dememeye kararlıyım.Bana gıcık oluyor farkındayım o yüzden rahatsız etmeye çalışıyor beni tavırlarıyla ama bu gıcıklığın nereden geldiği konusunda en ufak bir fikrim yok.Bizim onunla hiç tanışıklığımız yokki..Bir derdi var ama çıkar yakında meydana..Amaaa asıl konu ben binada yeni başlayan bir çocuktan hoşlanmaya başladım.İyi bok yedim biliyorum kim bilir bunda başıma neler gelecek ama bekleyip göreceğiz..

26 Haziran 2011 Pazar

Sinir Küpü

Eee ne oldu anlamadım?Ne yazacağımı,daha doğrusu ne yazmak istediğimi dahi bilmiyorum şuan.1 hafta içinde hatta bir kaç gün içinde değer verdiğin insanın hiçe dönüşmesi bu kadar kolay mı?Kolaymış..
Bir alttaki yazıda bahsettiğim şu şirketteki hoşlaştığım çocuk benim arkadaşımla birlikte!!!
Nasıl mı oldu?'Yaza Merhaba' partisi düzenlendi ama gerizekalılar hafta içerisinde yaptıkları için ve bende anasının nikahında oturduğum için eve nasıl dönerim o saatten sonra diye gitmedim..Hani buda grup şirketlerinden birinde çalışıyor ya kalkmışlar ekipcek gelmişler.Tabi benim onun geleceğinden haberim yok..Gerçi olsa ne olacak yine kalmazdım.Neyse ertesi gün oldu herkesler bir önceki akşamı konuşuyor şu şununla flörtleşti,bu bununla yakınlaştı,falanca çok içti sapıttı herkese sarktı sonra kustu hastaneye kaldırıldı falan filan işte..Facebook'da herkes resimleri eklemeye başladı.Bende her eklenen bakıyorum..Anammm birde ne göreyim beyimiz benim arkadaşım olan kızla pek bir içli dışlı yanak yanağa,eli belinde resimler falan.Başımdan aşağı resmen kaynar sular döküldü.Hemen gittim partiye katılan kızlardan birine sordum.Dün akşam münasebetleri oldu mu diye?Önce biraz kem küm ettiler sonra döktüler eteklerinde ki taşları..Biz sana söyleyecektik ama üzülürsün diye söylemedik falanlar..Güldüm tahmin etmiştim falan dedim ama yok yani aslında hiç tahmin etmemiştim..Birde çocuk daha önce tesettürlü bir kızla birlikteymiş ailesi kabul etmedi diye ayrılmış..Yani tesettürlü birini seçen biri şimdi arkadaşım gibi bir kızla nasıl birlikte olur?Kız bildiğin herkese yavşayan bir tip..Beni rahatsız etmiyor bu tavır ama çok fazla seveni de yoktur bu hatunun.Her 3 kişiden 2 si 'havalı korna' der arkasından.Ertesi gün arkadaşlarımla öğlen yemeğine dışarı çıkalım dedik İstiklal'de yeriz biraz sohbet muhabbet eder geliriz dedik.Kahve molasına binanın önüne indik.Bizim şirkette daha önce çalışıp ayrılan şuan havalı kornanın şirketinde işe başlayan çok yakın arkadaşım geldi.Havalı kornanın doğum günü bugün öğlen pasta kesicez gelir misin dedi.Bende öğlen yemeğe çıkıcaz yetişmeye çalışıcam ama yetişemezsem öğleden sonra yanına gelip kutlarım dedim..Tabi biz yemekten dönene kadar yemek saati geçmişti ben sonra kahvemi aldım indim havalı kornanın yanına.Bir baktım benim hoşlaştığım çocuğun kankasıda bunun yanında.Çektikleri resimleri pc ye atıyorlar.Çocuk inanılmaz gıcık.Hoşlaştığım çocuk da,kankam diye anlatmış buna benim attığım mesajları ve hediye olayını.Çocuk beni nerede görse nefretle,midesi bulanırcasına bakıyor.Ona neyse anlamadım.Neyse ben havalı kornanın doğum gününü kutladım.Esprili bir şekilde doğum günüsünmü senin bugün..18 mi oldun sen bakim..discoya götürimmi seni..falan dedim..Neden gelmedin pasta kesimine dedi.Çok istedim ama arkadaşlarımla yemeğe çıkmıştım yetişemedim ama gerçekten çok istedim yetişebilmeyi dedim..Buda dedi ki;bak bak bak çok istemişte yetişememiş..Birden dönüp,isteyen insan yetişirdi dimi C...?dedi..C dediğimde hoşlaştığım çocuğun gıcık kankası..Beyefendi önce cevap vermedi.Sonra aldı telefonunu gitti.Yanımdan geçerken de 'İstemek de gerek' gibi bir cümle kurdu.Cevap vermedim ama nasıl sinir oldum anlatamam.Sanane lan?Seni ilgilendiren bir durum var mı ortada?Ben senin arkadaşından hoşlanmışım vakti zamanında.Aramızda bir şey bile olmadan gelmiş geçmiş.Sen ne demeye her gördüğünde bana imalı imalı bakıyorsun?laf sokuyorsun?Hayır yani sana giren çıkan ne?Tövbe tövbe..Sinir tepeme çıktı gittim yerime oturdum.Halada Facebook fotoğraflarına bakıyorum.Bir baktım bizimki havalı kornanın duvarına doğum günü mesajı yazmış.Orada olup doğum gününü kutlayamasamda telefonla da olsa umarım kendimi affettirebilmişimdir.Tam kan beynime sıçradı derken Allah dedi ki dur daha bune ki sana bu kadarı az bile daha beterin beterini görmedin.Havalı kornanın doğum günü resimlerine yorum yapmış.Orada olamadığım için çok mutsuzum ama kalbim seninleydi yazmış.Ay Allah'ım şimdi delirecem bunlar hangi ara böyle yılış yapış sevgili oldular.Bir gecede mi?
Tabi bu kadar yeter mi yetmez..Eve geldim gece Facebook'u açtım..Bir bakayım dedim benimkinin profiline eklemiş mi havalı kornayla hiç fotoğraf derken..hop..profil bilgilerini bana kapatmış..Duvarı,fotoğrafları hepsi kapalı..Dizlerimin bağı çözüldü ama bu çözülme ona aşık olduğum için falan değil aptal yerine konduğum için.Kendisi,durumu bilen arkadaşları,onun en yakını benim gıcık olduğum 'C'..vs..Aslında benimle içten içe alay etmişler 'kıza bak yazık..İstenmediğini anlamadığı gibi arkadaşıyla birlikteyim hala anlamıyor..'Kim bilir ne zamandan beri birlikteler..Ben ayakta uyurken millet arkamdan kıs kıs gülmüş.Düştüğüm duruma tahammül edemiyorum.Ölsem mi acaba?İntihar falan mı etsem.Bunlar defalarca aklımdan geçti ama yeminle aşık olduğum için değil zaten aşıkta değildim ilgim vardı o kadar.Sadece aptal yerine konmak ve alay edilmek ağır geldi..Daha bir ay önce doğum gününde salak gibi hediye gönderdim..ufff kalbim daralıyor..yazarken bile nefesim kesiliyor..Hiç bu kadar küçük düşmemiştim..
Ne yapacağımı bilemez bir şekilde öylece duruyorum 3 gündür.Havalı kornayla hala aram iyi sohbet ediyoruz.Onun haberi bile yok durumdan.Yarın öbür gün havalı korna bana gelip 'ay biz dün aşkımla şuradaydık çok romantikti beni öptü kokladı..sonra yatakta bana şunu yaptı...çok aşık bana yheaa'diye anlatmaya başlarsa hiç şaşırmam.
Sonuç yine göt gibi ortada kalan benim...

9 Haziran 2011 Perşembe

Kargacık Burgacık

 Uzun zamandır bloga bir şey yazmıyordum ve bugün ani bir kararla hızlı bir dönüş yaptım.Kafamı kurcalayan bazı şeyler var.Daha doğru anlam veremediğim bazı hal ve hareketler var.Hemencecik konuya giriyorum.
Şimdi iş yerimde bir dönem deli gibi aşık olduğum bir çocuk vardı.Sonra bu askere gitti geldi.Çocuğun haberi bile yoktu benden ama ben onun askerden dönüşünü bile beklemiştim.Nasıl bunalımdaydım varya..Tabi 2010'dan bahsediyorum..Askerden geldikten sonra şirkete dönmeyince panikledim gelmeyecek diye ve aptal gibi Facebook'ta fake hesap açıp seni seviyorum dedim.Kendi hesabımda arkadaş listemde var ama sözde cesaret edemiyorum.Sonrasında da mal gibi kim olduğumu söylemiştim.Bir kaç gün tepki vermeyince hop hemen engellemiştim.Aradan 3-4 ay geçti.Engellenenler listeme bakayım dedim bakmaz olaymışım..Önüne gelene basmışım engeli..Nereden baksan 40-50 kişiyi engellemişim.Hadi dedim herkesin engelini kaldırayım.Tabi onunkini de kaldırmıştım.Bir gün sonra hop arkadaşlık talebi yollamış ve mesaj atmış.Sana karşı kabalık mı yaptım?neden beni sildin diye?Ya sabır çekip sen bir şey yapmadın attığım mesajdan rahatsız oldum dedim.Üzerinden 4-5 ay geçti çocuk ne bir nasılsın?diyo ne de başka bir şey..Yine dellendim bundan 3 ay kadar önce yine sildim gitti ama bu sefer engellemedim.Tabi çocuk bizim grup şirketlerinden birinde yine çalışmaya başladı.Arada birde benim olduğum yere geliyor eğitim için falan ya da arkadaşlarını görmeye.Ben bunu görünce ters ters bakıyorum ve hiiç konuşmadan yürüyüp gidiyorum.Ne konuşucam be..Beyefendi tepkisiz kalacak bende ona selam verip,nasılsın diyeceğim....yok anam babam...ben kimsenin bi taraflarını kaldıramam..Bundan 1 ay kadar önce Twitter'da baktım hesabı var yeni açmış..Gıcıklık yapıp takip etsem mi diye düşündüm..Muzurluğum tuttu sırf sinir etmek adına takip edeyim dedim.Followladığım gün mesaj atmış 'Facebook'tan siliyorsun buradan takip ediyorsun..çözemiyorum' demiş..ama gerizekalı beni takip etmediği için mesaja cevap veremedim.Bende Facebook'tan mesaj attım.Yanlışlıkla sildim ayağına getirdim olayı..Ne yapayım artık sana gıcık oluyorum o yüzden sildim deyip dengesiz imajı çizmek istemedim.Sizin binaya geldiğimde seninle konuşurum ama korkuyorum düşmanmışım gibi bakıyorsun falan dedi..bende dedim ki sana kimseye söyleme demiştim ama sanırım söylemişsin.İnsanların iğneli bakışlarına ve laflarına maruz kalıyorum o yüzden dedim.O da dedi ki sizin binada çok çok samimi olduğum iki arkadaşım biliyor falancayla filanca diye..onlar yaptıysa onlar adına özür dilerim dedi..onlar değil benim çevremden dedim..orasını bilemem falan dedi..sonrası geyikti..
Bir hafta sonrasında çocuğun doğum günüydü.Arkadaşlarımın bir anlık gazıyla hediye gönderme gafletinde bulundum ama şimdi nasıl pişmanım anlatamam.Böyle masa üstü saati gönderdim formula arabası şeklinde.Birde posta kartlarından aldım..hani şu tahta olanlardan..sözde kalıcı olsun diye..doğum günün kutlu olsun yazdım..Birde draje çikolatalardan koydum..Bak yazarken bile sinirleniyorum hangi kafayla gönderdim o hediyeyi..Ben Pazartesi elinde olur sandım ama Cuma'dan ulaşmış eline..2 gün erken gitmiş ama ne yapayım kargo erken göndermiş.Zahmet edip masamdaki telefondan arayıp teşekkür etti..Telefonda da  dedi ki cep telefonun olmadığı için buradan arıyorum kusura bakma dedi..ama etraf kalabalık olduğundan kimse anlamasın diye müşteriyle konuşur gibi konuştuğum için veremedim numaramı..Sonrasında iş mailini buldum..Grup şirketinde çalıştığımız için 1 dakikada buldum çok kolay oldu.Mail atıp rahat konuşamadığımı söyledim.O da dedi ki durumu fark ettim o yüzden kusura bakma cep telefonun olmadığı için işten aradım..dedi..ve numarasını verdi..o verince numarasını bende verdim..
E be insan evladı.. bu olayın üzerinden 20 gün geçti..Hiç mi insan nasılsın?ne yapıyorsun?falan diye mesaj atmaz?ya da aramaz..Çocuktan çıt çıkmıyor.Eskiden Facebook'da bir şey paylaştığım altına yorum yapardı beğenirdi falan..Artık onu bile yapmıyor..Resmen hayalet gibi..
Madem aramayacaktım numaranı neden verdin?verme zorla mı istedim senden?Sen verdiğin için bende numaramı verdim..Ya da hediye için mesajla ya da maillede teşekkür edebilirdin..Bunu yapsaydın..Ne demeye bana bir daha karışıklık olmasın deyip numaranı veriyorsun..bendede alıyorsun ama sonra arayıp sormuyorsun..?
Artık benden bu kadar bundan sonra senin için kılımı kıpırdatmam..Nokta.

7 Mart 2011 Pazartesi

Sahalara Dönme Kararı

 Şimdi ben böyle uzun süredir bunalımdayım ya.Hani ona buna saldırıyorum.He işte bunun tek çözümünün eskisi gibi voleybola başlamaktan geçtiğini düşünüp ani bir kararla hop voleybol antrenörü olarak geri dönüverdim.İlk işimde liseyi okuduğum okulun voleybol takımı oldu.Bana yaptırmayacaklar da kime yaptıracaklar.7 yaşımdan 19 yaşıma kadar tam 12 yıl Vakıf Bank alt yapıda oynamışım.Oda yetmezmiş gibi okul takımında da oynamışım.Bir zahmet bu tecrübemi kullanayım da bir şeyler yapayım.Zaten adam gibi bildiğim tek şey voleybol.Başka hiç bir şey hakkında bu kadar bilgiye sahip değilim.
Şunu fark ettim,birine bir şey öğretmek gerçekten çok zor.Yani tamam takımın amatör olduğunu işin başında söylemişlerdi ama ne bileyim daha önce hiç mi eliniz topa değmedi yahu.Bende lise takımında oynadım.Hadi ben zaten küçük yaştan biliyordum ama aynı okul takımında hiç voleybol oynamamış insanlarda vardı ama onlar becerebiliyorlardı.Bu tamamen yetenekle alakalı bana kalırsa,oda bunlarda yok anacım.Zaten sadece 2 tanesinin boyu voleybol için uygun.Uygun dediysem biri 171 öteki 173.Yine çok uzun değiller ama kötünün iyisi işte.Bende düşündüm boyu uzun olan 2 kişiye hücum yaptırırım,savunmayı da yavaş yavaş yetiştirir,toparlarım.Anam demez olsaymışım.2 tane uzundan biri hiç bir şey yapamıyor.Diğerinde iş var.Başladım ona smaç öğretmeye.Kızlardan birinede pas öğretmeye başladım.Pasöre dedim ki kısa pas at,smaçörde smaç atsın.Kız pası attı,smaçör smaçı attı ama inerken dengeyi sağlayamayıp,pasörün üzerine düştü,bir güzel pasörüde sakatladı.Allahtan kızın sadece bileği burkulmuş,ertesi hafta toparladı.3 hafta uğraştıktan sonra öğrenmeye başladılar..
Kızıyorum falan ama gerçekten özlemişim voleybolu.Nasıl oldu da bırakabildim o topu elimden hiç bilmiyorum.Şimdiki aklım olsa profesyonel olarak oynamaya devam ederdim.Hiç böyle düzenli çalışma hayatına girip durduk yere sinir sahibi olmazdım,durduk yere kilo almazdım.Geçmişe dair tek pişmanlığım diyebilirim ama bundan sonra asla bırakmam.Kendimi buluyorum,gerçek ben oluyorum.

28 Ocak 2011 Cuma

Dibe Vurmak Bu Olsa Gerek

Yıllarca çevremdeki herkesten en az bir kere dinlediğim ama sadece dinlediğim benim başıma geleceğini hiç düşünmediğim tabir-i caizse dibe vurmak deyimini aynen yaşıyorum.2011 daha gelirken,içimde bu senenin felaket oluşuna dair hisler vardı.Ben yanılıyorumdur dedim ama yanılmıyormuşum.
Daha yeni yılın ilk günü sol bileğimde his kaybı olmaya başladı.Başta uyuştu sandım önemsemedim,baktım durum gitgide ilerliyor hemen doktora koştum.Boyun fıtığı varmış sol kola vuruyormuş.Fizik tedavi olacaksın dedi.Neyse dedim ciddi bir şey değilmiş ve gittim fizik tedaviye.Hemen arkasından grip oldum ki öyle böyle bir grup değil 15 gün kafamı yastıktan kaldıramadım.Tamam dedim ben bu sefer gidiciyim.Birde onun için doktora gittim.Grip ve faranjit olmuşum.Onuda ilaçla,serumla,iğneyle atlattıktan sonra tam düzeldim dedim.Bir cumartesi sabaha karşı 4 gibi telefon çaldı uyku sersemi kalkmadım yerimden,sadece konuşmaları duymaya çalışmak istedim.Annem açtıtelefonu ve bir iki saniye sonunda düşme sesi geldi.Yataktan fırladığım gibi odaya gittim yerde yığılmıştı.Şekeri yükselmiş.Hemen insülin iğnesini yaptım yarım saat kadar sonra kendine geldi.Öğrendimki dedem vefat etmiş.Zaten 2 yıldır kanser tedavisi görüyordu beklediğimiz bir şeydi ama böyle aniden olunca insan neye yapacağını şaşırıyor.Kim söyledi dedim teyzen dedi.Teyzemi aradım baş sağlığı diledim ve bu haberi neden anneme pat diye söylediğini sordum.Kadın şeker hastası.Sinirlendiği anda şeker fırlayıveriyor.Önce babamı araya bilirdin,beni araya bilirdin.,abimi araya bilirdin.Neden annemi arıyorsun dedim.Dalgınlığıma geldi dedi.Neyse dedim onunda acısı var üstüne gitmeyeyim.Sabah ilk uçakla annemi ve babamı cenaze için gönderdim.O hafta yalnız geçti evde.Bu sürede habire düşünüyorum tabi.Neden ben mutlu olamıyorum?Kimin ahını aldımda tepemde sürekli karabulutlar geziyor?Benim diğer insanlardan neyim eksik?Karamsar düşünüyorum desem değil.Hep umut besliyorum bir şeyler için,inanıyorum mutlu olacağım günlerde olacak ama neden şimdi değil?Ben daha ne kadar böyle dayanabilirim?Bunları düşünürken,şimdiye kadar işimle ilgili ciddi bir sıkıntı yaşamazken,bu hafta saçma sapan şeylere kafayı takan,bir metre boyu olan,egosu boyunun iki katı olan insanlar yüzünde kabus gibi bir hafta gerçidim.Uğraştıkları şeyler gerçekten saçma.Yazımın kötü olması büyüdü de büyüdü gözlerine battı.Genel müdüre taşındı konu.Gerçi o konuda genel müdürden havalarını aldırlar.Kadın beni savunmuş.Çarşamba günü dayanamadım izin aldım bir gün dinleneyim dedim.Bir güzel yattım evde o gün.Peşrembe iş başı yaptım.Baktım IT birimi Pazartesi günü attığım maile hala dönmemiş bende maili tekrar attım.Anam adam bir cevap dönmüş sanırsın babasını öldürmüşüm.Cevap aynen şu; ben burada müdürüm bana attığım maillerde cümlelere büyük harfle başlamaya dikkat et.Kurallara uy.Ya adam gibi derdini dile getir ya da bir şey isteme.Ben bir sinirlendim.Hemen genel müdüre şikayet yazdım.Adama bak 50 cm'lik boyu var,bir tane adam iplemiyor,herkes eziyor,kimse adam yerine koymuyor diye bana çemkireceke öylemi?Öldürürüm be ben seni.Zaten bir sıkımlık canın var onuda ben alacağım yeminle.Yer elması,götten bacak,ezik....vs..daha aklıma gelmiyor.Bu saabh genel müdür önce onu çağırdı bir güzel fırçaladı.Zaten günde bir kere fırça yemeden rahat edemiyordu bugünde benim sayemde yemiş oldu.Sonra beni çağırdı.Sen kötü niyetle bir şey dememişsin ama o biraz takıntılı dedi.Bende ona takıntı demeyelim ego diyelim dedim.Her neyse o biraz gariptir öyle kabullen dedi.Kabullenemem ben onun iyi niyetli olduğunuda düşünmüyorum dedim ve çıktım.Büyük ihtimalle iş yerindeki son günlerimi yaşıyorum.Daha öncede bir iki müdürle tartışmıştım.Bir aya kalmaz kovarlar.Bunlarda yetmezmiş gibi arkadaşlarımda ayrıca delirtiyor.Ben aramadan bir tanesi bile arayıp sormaz.Hele bir tanesi tepemin tasını gerçekten attırıyor.Bir kere aramamıştır.He bir kere aradı oda işi düşmüştü dışardaydı.Sınav başvurusu yapacaktı kitapçığı evde unutmuş.Netten okul koduna bakarmısın diye aramıştı.Hemde 3 kere üstüste.Onun dışında msndeysem ve eğer işi düşmüşse yazar.Ordada asla nasılsın demez.Ay canım bişi sorcaktım falan filan hakkında bilgin var mı?Olay bu.Diğerleride öyle hep istiyorlar ki başkası onların etrafında dönsün.Kusura bakmayın bacılarım dünyayı sizin etrafınızda döndüremem deyip 1 aydır kimseyi aramıyorum.1 kişi hariç ki oda beni arar sorar.Diğerlerini hiç aramadım.Geçen bi tanesi aramış fırça atıyor ayran içtik ayrımı düştük diye.Hiç umursamadım hı hı deyip geçtim.Banane bezaten bana bir hayırları yok.Hep kendilerini düşünüyorlar.

Yakında hem işsiz,hem aşksız,hem arkadaşsız kalacağım intihar etmem yakındır.3. sayfa haberlerinde görüşmek üzere...

12 Ocak 2011 Çarşamba

Tehlikeli Aşk!

Nereden başlasam,nasıl anlatsam bilemedim.Bloğumdan başka kimselere de bir şey diyemem zaten.Çok uzun süredir aşk hayatımda kayda değer hiç bir şey yok.Ne ben birinden hoşlandım ne de birisi benden hoşlandı.Bunalımdan mı?Yalnızlıktan mı?bilemedim ama gittim geldim evli barklı,çoluklu çocuklu adama ilgi duymaya başladım!

Durun dövmeyin..Bende biliyorum çok yanlış olduğunu ama nereden çıktı bu ilgi onu bile anlamadım bir anda oluverdi.Adamla 3 yıldır aynı binada çalışıyoruz.Aynı şirket değil ama grup şirketi olduğumuz için diğer 2 şirketle de  pek bir içli dışlıyız.Defalarca kez karşılaştık.Çok fazla konuşmuşluğumuz yoktu.Hep merhaba,nasılsınız,işler nasıldan öteye gitmedi.Bırak adamın çocuğu olduğunu evli olduğundan dahi haberim yoktu.Geçenlerde şirketten birinin doğum günü vardı.Organizasyonda haliyle bana düştü.Kutlamada şirketin terasında yapılacak.Bir güzel siparişleri verdim,her şeyi hazırladım.Saat 16:00'da herkes orada olacak diye bende yarım saat önceden çıkayım da son hazırlıkları yapayım dedim.Çıktım yukarı buda oradaydı ve yanından satış müdürleri vardı.Toplantımı var dedim.Yok sohbet ediyoruz ne yapacaksın burda dediler.Doğum günü hazırlığı yapacağım dedim tamam dediler.Neyse ben başladım hazırlık yapmaya.Adam kimin doğum günü falan dedi.Söyledim falanca filancanın diye.Kaç yaşında o dedi.Bilmiyorum falan dedim.Neyse sonra pastadan isteriz dediler.Bende dedim ki doğum günü sahibi gelmeden pastayı bozamam ama tuzlulardan ikram edeyim dedim ve bir tabağa tuzluları doldurup masalarına götürdüm.Evet işte ne olduysa o anda oldu.Adamla bir an göz göze geldik ve benim bittiğim an o an oldu işte.Resmen adamın masmavi gözleri,o keskin bakışları içime içime işledi.Hemen parmağına baktım yüzüğü var mı diye.Ne sağ elinde ne sol elinde yüzük yoktu.Bu iyiye işaretti.O ana kadar çok fazla konuşmayan,sorduğu sorulara geçiştirerek cevap veren ben,bir anda muhabbet etmek için konu arar oldum.Ne yazık ki çok fazla oturmadılar kalkıp gittiler.Sonra ben dururmuyum hemencecik ar-ge çalışmalarına başladım.Adam kimdir necidir?dimi bunları öğrenmek lazım.Yanındaki adamın satış müdürleri olduğunu biliyorum da,onun neci olduğunu bilmiyorum.

Öğrendim ki adam reklam grup başkanıymış..bu hoşuma gitti...

Sonrasında çocuğu olduğunu öğrendiğimde ise başımdan aşağı kaynar sular indi..

ama ama nasıl yani ama yüzük yoktu parmağında.Nasıl olur?İki gündür evlilik,çoluk çocuk hayali kurduğum adam evli çıktı.Biri bana şaka yapıyor olmalı.

İnanamadım şoka girdim.

Kesin yanlış biliyorlardır deyip hemen adamın soyadını öğrendim ve Facebook da aradım buldum ve acı gerçekle karşılaştım.Adamın fotoğraflarına bir baktım kendisi gibi sarışın,masmavi gözleri olan 5-6 yaşlarında bir kızı ve 11-12 yaşlarında birde oğlu var.Karısının fotoğrafı yoktu onu görmedim ama bu kadarı bile benim yıkılmama yetti.

Ağzına tükürdüğümün karması,murphysi resmen ağzıma sıçtı bıraktı.Nasıl bir kaderdir bu böyle hı nasıl?

Neden ben istediğimle mutlu olamıyorum ha neden?

4 Ocak 2011 Salı

Hayat Bana Güzelmiş?

Eyy kemçük ağızlı insan evlatları ne istersiniz bende ha ne...?Neden sürekli bana 'ohh valla hayat sana güzel' ya da 'ekmek elden su gölden yaşıyorsun' ve  buna benzer cümleler kuruyorsunuz?

O kadar güzel bir hayatım olduğunu mu sanıyorsunuz?

Durun size hayatımı anlatayım da görün bakalım hayat bana mı güzelmiş?

Sabah kalkıp işe geliyorum akşama kadar masamda oturuyorum sadece öğlen yemeği için yarım saat kalkıyorum sonrasında hemen masama geri dönüyorum.Akşam oluyor masamdan kalkıyorum servise binip eve doğru yola çıkıyorum.Servisten indikten sonra oturduğum apartmanın hemen yanındaki spor salonuna gidip yarım saat spor yapıyorum (sözde zayıflayacağım)sonra hemen eve gidiyorum duş alıyorum ve kahve yapıp televizyon karşısına geçiyorum ya da eğer halim var ise;gözlerim hala çok yorulmamışsa bilgisayara bakmaktan,kitap okuyorum.Saat 11 gibi yatağa giriyorum.Ertesi günününde bundan pek bir farkı olmuyor.He eğer hafta sonu ise;sabah 9 gibi yataktan kalkıyorum kahvaltı hazırlıyorum.Saatlerce kahvaltı masasında oyalanıyorum gazete okuyorum,dergi okuyorum bir şekilde 2 saat kahvaltı masasında kalmayı başarıyorum.Sonra kahvaltıyı toplarken kahvemi yapıyorum oturup bir güzel kahvemi de içtikten sonra başlıyorum bugün ne yapsam?ne yapsam?demeye.Çok fazla alternatifim yok.Bir sevdiceğim olmadığı için ya arkadaşlarımdan birisi müsaitse onlara gideceğim ama onlara da çat kapı gidemiyorum hepsi evli yellozların gitmeden planı programı var mı öğreniyorum ya da herhangi bir alışveriş merkezine kendimi atıp tek başıma bana yalnızlığımı unutturacak en iyi şeyi yapıp delirmiş gibi alışveriş yapıyorum.Öyle ki aldığım şeylerin hiç birini deneyerek veya beğenerek almıyorum maksat bir şeylerle oyalanmak.Giyecek miyim onları?asla belki birine hediye edeceğim yani üzerimde olmayacağı için etmek zorunda kalacağım.Sonrasında gidip herhangi bir yerde oturup tek başıma yemek yiyeceğim çayımı kahvemi içeceğim sonrasında hop eve geri döneceğim.Pazar günümü de evde pinekleyerek geçirdikten sonra bir sonraki hafta yine çalışmaya başlayacağım.

Şimdi söyleyin bakalım bana,siz eşlerinizle,sevgililerinizle orda burda yiyişirken,gezip tozarken,geleceğe dair planlar yaparken,gelecekten bir beklentiniz varken, benim hayatımda tutunabileceğim birisi bile yokken,gelecekten hiç bir beklentim olmadığı gibi herhangi bir planım dahi yokken,hayatta güvenebileceğim bir dikili ağacım bile yokken 2 tane bez parçası aldığım için mi hayat bana güzel oldu?2 tane paçavra bile bu kadar gözüne batıyorsa gerçekten iyi bir hayatım olsa neler söylerdiniz allah bilir.Her gün şirketten içeri girdiğimde beni süzmenizden,olaki üzerimde yeni bir şey varsa bunu inciğine cinciğine kadar sormanızdan bıktım usandım.Sadece şirkettekiler için söylemiyorum bunu,dost dediklerimde bana 'hayat sana güzel' tribi yapıyorlar.

El insaf yapmayın etmeyin.Bu kadar güzel hayatım varsa ben neden farkında değilim?Neden ben boşluktayım?neden hep yalnızım?