28 Ocak 2011 Cuma

Dibe Vurmak Bu Olsa Gerek

Yıllarca çevremdeki herkesten en az bir kere dinlediğim ama sadece dinlediğim benim başıma geleceğini hiç düşünmediğim tabir-i caizse dibe vurmak deyimini aynen yaşıyorum.2011 daha gelirken,içimde bu senenin felaket oluşuna dair hisler vardı.Ben yanılıyorumdur dedim ama yanılmıyormuşum.
Daha yeni yılın ilk günü sol bileğimde his kaybı olmaya başladı.Başta uyuştu sandım önemsemedim,baktım durum gitgide ilerliyor hemen doktora koştum.Boyun fıtığı varmış sol kola vuruyormuş.Fizik tedavi olacaksın dedi.Neyse dedim ciddi bir şey değilmiş ve gittim fizik tedaviye.Hemen arkasından grip oldum ki öyle böyle bir grup değil 15 gün kafamı yastıktan kaldıramadım.Tamam dedim ben bu sefer gidiciyim.Birde onun için doktora gittim.Grip ve faranjit olmuşum.Onuda ilaçla,serumla,iğneyle atlattıktan sonra tam düzeldim dedim.Bir cumartesi sabaha karşı 4 gibi telefon çaldı uyku sersemi kalkmadım yerimden,sadece konuşmaları duymaya çalışmak istedim.Annem açtıtelefonu ve bir iki saniye sonunda düşme sesi geldi.Yataktan fırladığım gibi odaya gittim yerde yığılmıştı.Şekeri yükselmiş.Hemen insülin iğnesini yaptım yarım saat kadar sonra kendine geldi.Öğrendimki dedem vefat etmiş.Zaten 2 yıldır kanser tedavisi görüyordu beklediğimiz bir şeydi ama böyle aniden olunca insan neye yapacağını şaşırıyor.Kim söyledi dedim teyzen dedi.Teyzemi aradım baş sağlığı diledim ve bu haberi neden anneme pat diye söylediğini sordum.Kadın şeker hastası.Sinirlendiği anda şeker fırlayıveriyor.Önce babamı araya bilirdin,beni araya bilirdin.,abimi araya bilirdin.Neden annemi arıyorsun dedim.Dalgınlığıma geldi dedi.Neyse dedim onunda acısı var üstüne gitmeyeyim.Sabah ilk uçakla annemi ve babamı cenaze için gönderdim.O hafta yalnız geçti evde.Bu sürede habire düşünüyorum tabi.Neden ben mutlu olamıyorum?Kimin ahını aldımda tepemde sürekli karabulutlar geziyor?Benim diğer insanlardan neyim eksik?Karamsar düşünüyorum desem değil.Hep umut besliyorum bir şeyler için,inanıyorum mutlu olacağım günlerde olacak ama neden şimdi değil?Ben daha ne kadar böyle dayanabilirim?Bunları düşünürken,şimdiye kadar işimle ilgili ciddi bir sıkıntı yaşamazken,bu hafta saçma sapan şeylere kafayı takan,bir metre boyu olan,egosu boyunun iki katı olan insanlar yüzünde kabus gibi bir hafta gerçidim.Uğraştıkları şeyler gerçekten saçma.Yazımın kötü olması büyüdü de büyüdü gözlerine battı.Genel müdüre taşındı konu.Gerçi o konuda genel müdürden havalarını aldırlar.Kadın beni savunmuş.Çarşamba günü dayanamadım izin aldım bir gün dinleneyim dedim.Bir güzel yattım evde o gün.Peşrembe iş başı yaptım.Baktım IT birimi Pazartesi günü attığım maile hala dönmemiş bende maili tekrar attım.Anam adam bir cevap dönmüş sanırsın babasını öldürmüşüm.Cevap aynen şu; ben burada müdürüm bana attığım maillerde cümlelere büyük harfle başlamaya dikkat et.Kurallara uy.Ya adam gibi derdini dile getir ya da bir şey isteme.Ben bir sinirlendim.Hemen genel müdüre şikayet yazdım.Adama bak 50 cm'lik boyu var,bir tane adam iplemiyor,herkes eziyor,kimse adam yerine koymuyor diye bana çemkireceke öylemi?Öldürürüm be ben seni.Zaten bir sıkımlık canın var onuda ben alacağım yeminle.Yer elması,götten bacak,ezik....vs..daha aklıma gelmiyor.Bu saabh genel müdür önce onu çağırdı bir güzel fırçaladı.Zaten günde bir kere fırça yemeden rahat edemiyordu bugünde benim sayemde yemiş oldu.Sonra beni çağırdı.Sen kötü niyetle bir şey dememişsin ama o biraz takıntılı dedi.Bende ona takıntı demeyelim ego diyelim dedim.Her neyse o biraz gariptir öyle kabullen dedi.Kabullenemem ben onun iyi niyetli olduğunuda düşünmüyorum dedim ve çıktım.Büyük ihtimalle iş yerindeki son günlerimi yaşıyorum.Daha öncede bir iki müdürle tartışmıştım.Bir aya kalmaz kovarlar.Bunlarda yetmezmiş gibi arkadaşlarımda ayrıca delirtiyor.Ben aramadan bir tanesi bile arayıp sormaz.Hele bir tanesi tepemin tasını gerçekten attırıyor.Bir kere aramamıştır.He bir kere aradı oda işi düşmüştü dışardaydı.Sınav başvurusu yapacaktı kitapçığı evde unutmuş.Netten okul koduna bakarmısın diye aramıştı.Hemde 3 kere üstüste.Onun dışında msndeysem ve eğer işi düşmüşse yazar.Ordada asla nasılsın demez.Ay canım bişi sorcaktım falan filan hakkında bilgin var mı?Olay bu.Diğerleride öyle hep istiyorlar ki başkası onların etrafında dönsün.Kusura bakmayın bacılarım dünyayı sizin etrafınızda döndüremem deyip 1 aydır kimseyi aramıyorum.1 kişi hariç ki oda beni arar sorar.Diğerlerini hiç aramadım.Geçen bi tanesi aramış fırça atıyor ayran içtik ayrımı düştük diye.Hiç umursamadım hı hı deyip geçtim.Banane bezaten bana bir hayırları yok.Hep kendilerini düşünüyorlar.

Yakında hem işsiz,hem aşksız,hem arkadaşsız kalacağım intihar etmem yakındır.3. sayfa haberlerinde görüşmek üzere...

12 Ocak 2011 Çarşamba

Tehlikeli Aşk!

Nereden başlasam,nasıl anlatsam bilemedim.Bloğumdan başka kimselere de bir şey diyemem zaten.Çok uzun süredir aşk hayatımda kayda değer hiç bir şey yok.Ne ben birinden hoşlandım ne de birisi benden hoşlandı.Bunalımdan mı?Yalnızlıktan mı?bilemedim ama gittim geldim evli barklı,çoluklu çocuklu adama ilgi duymaya başladım!

Durun dövmeyin..Bende biliyorum çok yanlış olduğunu ama nereden çıktı bu ilgi onu bile anlamadım bir anda oluverdi.Adamla 3 yıldır aynı binada çalışıyoruz.Aynı şirket değil ama grup şirketi olduğumuz için diğer 2 şirketle de  pek bir içli dışlıyız.Defalarca kez karşılaştık.Çok fazla konuşmuşluğumuz yoktu.Hep merhaba,nasılsınız,işler nasıldan öteye gitmedi.Bırak adamın çocuğu olduğunu evli olduğundan dahi haberim yoktu.Geçenlerde şirketten birinin doğum günü vardı.Organizasyonda haliyle bana düştü.Kutlamada şirketin terasında yapılacak.Bir güzel siparişleri verdim,her şeyi hazırladım.Saat 16:00'da herkes orada olacak diye bende yarım saat önceden çıkayım da son hazırlıkları yapayım dedim.Çıktım yukarı buda oradaydı ve yanından satış müdürleri vardı.Toplantımı var dedim.Yok sohbet ediyoruz ne yapacaksın burda dediler.Doğum günü hazırlığı yapacağım dedim tamam dediler.Neyse ben başladım hazırlık yapmaya.Adam kimin doğum günü falan dedi.Söyledim falanca filancanın diye.Kaç yaşında o dedi.Bilmiyorum falan dedim.Neyse sonra pastadan isteriz dediler.Bende dedim ki doğum günü sahibi gelmeden pastayı bozamam ama tuzlulardan ikram edeyim dedim ve bir tabağa tuzluları doldurup masalarına götürdüm.Evet işte ne olduysa o anda oldu.Adamla bir an göz göze geldik ve benim bittiğim an o an oldu işte.Resmen adamın masmavi gözleri,o keskin bakışları içime içime işledi.Hemen parmağına baktım yüzüğü var mı diye.Ne sağ elinde ne sol elinde yüzük yoktu.Bu iyiye işaretti.O ana kadar çok fazla konuşmayan,sorduğu sorulara geçiştirerek cevap veren ben,bir anda muhabbet etmek için konu arar oldum.Ne yazık ki çok fazla oturmadılar kalkıp gittiler.Sonra ben dururmuyum hemencecik ar-ge çalışmalarına başladım.Adam kimdir necidir?dimi bunları öğrenmek lazım.Yanındaki adamın satış müdürleri olduğunu biliyorum da,onun neci olduğunu bilmiyorum.

Öğrendim ki adam reklam grup başkanıymış..bu hoşuma gitti...

Sonrasında çocuğu olduğunu öğrendiğimde ise başımdan aşağı kaynar sular indi..

ama ama nasıl yani ama yüzük yoktu parmağında.Nasıl olur?İki gündür evlilik,çoluk çocuk hayali kurduğum adam evli çıktı.Biri bana şaka yapıyor olmalı.

İnanamadım şoka girdim.

Kesin yanlış biliyorlardır deyip hemen adamın soyadını öğrendim ve Facebook da aradım buldum ve acı gerçekle karşılaştım.Adamın fotoğraflarına bir baktım kendisi gibi sarışın,masmavi gözleri olan 5-6 yaşlarında bir kızı ve 11-12 yaşlarında birde oğlu var.Karısının fotoğrafı yoktu onu görmedim ama bu kadarı bile benim yıkılmama yetti.

Ağzına tükürdüğümün karması,murphysi resmen ağzıma sıçtı bıraktı.Nasıl bir kaderdir bu böyle hı nasıl?

Neden ben istediğimle mutlu olamıyorum ha neden?

4 Ocak 2011 Salı

Hayat Bana Güzelmiş?

Eyy kemçük ağızlı insan evlatları ne istersiniz bende ha ne...?Neden sürekli bana 'ohh valla hayat sana güzel' ya da 'ekmek elden su gölden yaşıyorsun' ve  buna benzer cümleler kuruyorsunuz?

O kadar güzel bir hayatım olduğunu mu sanıyorsunuz?

Durun size hayatımı anlatayım da görün bakalım hayat bana mı güzelmiş?

Sabah kalkıp işe geliyorum akşama kadar masamda oturuyorum sadece öğlen yemeği için yarım saat kalkıyorum sonrasında hemen masama geri dönüyorum.Akşam oluyor masamdan kalkıyorum servise binip eve doğru yola çıkıyorum.Servisten indikten sonra oturduğum apartmanın hemen yanındaki spor salonuna gidip yarım saat spor yapıyorum (sözde zayıflayacağım)sonra hemen eve gidiyorum duş alıyorum ve kahve yapıp televizyon karşısına geçiyorum ya da eğer halim var ise;gözlerim hala çok yorulmamışsa bilgisayara bakmaktan,kitap okuyorum.Saat 11 gibi yatağa giriyorum.Ertesi günününde bundan pek bir farkı olmuyor.He eğer hafta sonu ise;sabah 9 gibi yataktan kalkıyorum kahvaltı hazırlıyorum.Saatlerce kahvaltı masasında oyalanıyorum gazete okuyorum,dergi okuyorum bir şekilde 2 saat kahvaltı masasında kalmayı başarıyorum.Sonra kahvaltıyı toplarken kahvemi yapıyorum oturup bir güzel kahvemi de içtikten sonra başlıyorum bugün ne yapsam?ne yapsam?demeye.Çok fazla alternatifim yok.Bir sevdiceğim olmadığı için ya arkadaşlarımdan birisi müsaitse onlara gideceğim ama onlara da çat kapı gidemiyorum hepsi evli yellozların gitmeden planı programı var mı öğreniyorum ya da herhangi bir alışveriş merkezine kendimi atıp tek başıma bana yalnızlığımı unutturacak en iyi şeyi yapıp delirmiş gibi alışveriş yapıyorum.Öyle ki aldığım şeylerin hiç birini deneyerek veya beğenerek almıyorum maksat bir şeylerle oyalanmak.Giyecek miyim onları?asla belki birine hediye edeceğim yani üzerimde olmayacağı için etmek zorunda kalacağım.Sonrasında gidip herhangi bir yerde oturup tek başıma yemek yiyeceğim çayımı kahvemi içeceğim sonrasında hop eve geri döneceğim.Pazar günümü de evde pinekleyerek geçirdikten sonra bir sonraki hafta yine çalışmaya başlayacağım.

Şimdi söyleyin bakalım bana,siz eşlerinizle,sevgililerinizle orda burda yiyişirken,gezip tozarken,geleceğe dair planlar yaparken,gelecekten bir beklentiniz varken, benim hayatımda tutunabileceğim birisi bile yokken,gelecekten hiç bir beklentim olmadığı gibi herhangi bir planım dahi yokken,hayatta güvenebileceğim bir dikili ağacım bile yokken 2 tane bez parçası aldığım için mi hayat bana güzel oldu?2 tane paçavra bile bu kadar gözüne batıyorsa gerçekten iyi bir hayatım olsa neler söylerdiniz allah bilir.Her gün şirketten içeri girdiğimde beni süzmenizden,olaki üzerimde yeni bir şey varsa bunu inciğine cinciğine kadar sormanızdan bıktım usandım.Sadece şirkettekiler için söylemiyorum bunu,dost dediklerimde bana 'hayat sana güzel' tribi yapıyorlar.

El insaf yapmayın etmeyin.Bu kadar güzel hayatım varsa ben neden farkında değilim?Neden ben boşluktayım?neden hep yalnızım?