29 Kasım 2010 Pazartesi

Eski Aşklarım Acilen Defolup Gider misin Hayatımdan?

Yıllarca onlarla uğraştım.Birine lisede aşıktım,bir diğerine iş yerinde aşık oldum.Tabiri caizse aylarca onlara ulaşabilmek için kah kıçımı yırttım,kah sinirden çatladım ama gelin görün ki biri bile bana yar olmadı.Hep başkalarıyla fingirdeştiler,gözümün içine baka baka oynaştılar.Sanki ben hiç yokmuşum gibi davrandılar.Ben ise tamda bir aptal gibi aylarca onlar için ağladım,geceleri uyumadım,içim içimi yedi,arabesk şarkılarla içim dışıma çıkıncaya kadar ağladım ama ben hep arkalarından bakan kişi oldum.Düşünki iş yerinde kinin askerden geleceğini duyunca cebimde beş kuruş para yokken deli gibi alışveriş yaptım,kredi kartımın limiti doldurdum,annemden babamdan fırça yedim ama sonuç hep sıfıra sıfır elde var sıfır.
Tamda ben onlardan vazgeçmişken hiç biri aklımın ucuna gelmezken,böyle Facebook'da arkadaşlarımın listesindeki bekar çocukların listesini çıkarırken adamlar patır patır dökülmeye başladı.Ne yapmaya çalıştıklarına anlam veremiyorum.İş yerindekinden zaten daha önceki yazılardan birinden bahsetmiştim,lisedekinden de bahsetmiştim o benim ilk aşkımdı.Bu sabah işe geldim Facebook'a bir bakayım ne var ne yok dedim ki hop ne göreyim lisedeki züppe mesaj atmış.Aramıza fitne sokan biri var diye.Daha önce tartıştım ya ben bununla 1 aydır hazmedememiş herhalde beyefendi.Cevabım kısa ve öz oldu...Yürü git...dedim..başkada hiç bir şey yapmadım.Mesajı gördü mü görmedi mi bilmem ama görse bile artık bana bir daha mesaj falan atmaya ya da yanaşmaya cesaret edemez :)Sadece o değil iş yerinde bir zamanlar aşık olduğum çocukta cesaret edemez :) Hepsini paraladım.Yine olsa yine yaparım.Pişman değilim.Oh ne güzel valla.Ben köpek gibi peşlerinden koşayım.Kırk takla atayım onlar için ama onlar için ben yokmuşum gibi ezip geçsinler beni sonrada hiç bir şey olmamış gibi hop hayatıma girmeye kalksınlar.Zaten ikinize karşıda içim buz gibi.Ben zamanında bunların nesini sevdim?diye kendime soruyorum habire.
Şimdi ufaktan ufaktan yol almaya başlayın bakalım. :)

23 Kasım 2010 Salı

Oynatmaya Az Kaldı

Bayram tatili bitipte işe yeniden başlamak zaten ölmeden mezara girmek gibi birşey.Bu da yetmezmiş gibi iş yerindeki garip garip insanlarla uğraşmak zorunda kalmak iyice tepemi arttırdı.Daha Bismillah kapıdan içeri girişim günaydın demişim adam daha günaydınıma cevap vermeden terasta toplantı varmışda neden terasda yapılıyormuşta bilmem kimin toplantısı varmışda o daha önemliymişte blablabla...bir dünya şey sıraladı.Ben bir sünür oldum normalde toplantıyı başka bir yere alablirdim ama yapmadım sırf öyle hayvan gibi konuştuğu için inadına toplantıyı ne iptal ettim ne de başka yere aldım.Göt gibi kaldı öyle ortada.Ne yapayım banamı sordun şirketin CEO'sunu terasa davet ederken.Çek cezanı piz abazan seni.Birde müdür olacak.Kıçımın kenarı.Geçtim yerime oturdum bilgisayarımı açtım telefon çaldı açtım satış direktörümüz...Bana kurduğu cümle aynen bu 'geldnimi?' evet geldim dedim.Tamam dedi telefonu kapattı bir sinir oldum.Adam yeni yeni huylar edindi 15-20 gündür sabah geliyorum arayıp geldinmi deyip kapatıyor.Manyakmısın be adam ne demeye bunun için arıyorsun beni.Başta o kadar önemsemedim mail falan atacaktır yerimde olup olmadığımı kontrol ediyordur dedim ama yok yani mail falanda atmıyor.Sadece gelip gelmediğimi kontrol edip kapatıyor.Hayır yani işten kaytaran ya da çok izin kullanan birisi olsam tama diyeceğim ama yıllık izinlerimi bile daha kullanmadım.Sigara içmediğim için sigara molasınada inmiyorum.Bir tuvalete kalkıyorum 5 dakika,birde yemeğe iniyorum yarım saat.Lan millet saat başı sigara molasına iniyor,yemek molasını 1 saate tamalıyor hatta çoğu zaman geçiryor.Birde taksime ya da beşiktaşa ineceklerse tamam 1 saati kesin geçer.Bir insan evladı bunlara kalkıp laf söylemiyorda benmi göze batıyorum?Bunun tek bir açıklaması var fesatlık.Akıllarınca beni yıldırıp istifa etmemi sağlayacaklar.Yemezler...Birde ne var biliyormusunuz bu kadar zamandır burdayım bir arpa boyu yol alamadım.Müdürüyle enseye şaplak göte parmak durumunda olanların hepsi yönetmende oldu müdürde oldu.Ben bir bok olamadım.Öyleki kıza bir şey söyleniyor şunu şöyle yap diye.O kızın işini hiç bilmememe rağmen ben anlıyorum ne yapması gerektiğini ama kız hemen müdürünü arayıp 'ayy canım falanca bana bunu yap dedi ama ben anlamadım ne demek istediğini.Ne yapmam lazım benim şimdi?' Her seferin bu ve buna benzer soruları soruyor.Şimdi sorarım size bu kız nasıl yönetmen oldu?Diğeri desen sözde evli ama burdan bir oğlanla mercimek fırında.Herkes biliyor ama kimse söylemiyor direk olarak herkes arkasından saydırıyor.Kadını gören herkes bak bak bilmem kimin tokmakçıcı geçiyor denildiğine bile şahit oldum.Daha neler dönüyor neler...Amma gelin görünki sanki bunlar hiç yokmuş gibi sırıtarak geziyorum.Ayrıca o hem kıt beyinli olup aynı zamanda yönetmen olna kızında bahsettiğim diğer kaşardan hiiç bi farkı yok.Resman midem bulanıyor.Artık tepkilerimi göstermektende çekinmiyorum.İşleri önemsemiyorum.Yakında sepetlerler zaten ama buna üzülütmüyüm hayır bilakis sevinirim.Giderkende bir grubun suratına kezzap atar giderim hırsımı almak için.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Kabul Ediyorum Tuhafım

Şu ahir ömrümde kendim kadar tuhaf bir insan evladına daha rastlamadım.Bir gün bakıyorsun sevgi kelebeği gibi etrafa gülücükler saçıyorum,herkese yardım ediyorum,söylenilen hiç bir lafa söze kızmıyorum,bana laf sokmaya çalışanlara bende laf sokayım demiyorum gülüyorum..ama birde öyle zamanlarım varki bu zamanlar genelde hayatımın büyük bir çoğunluğu oluyor o zamanlarda da önüme geleni azarlıyorum,önüme gelene bağırıyorum öyle adam falanda ayırt etmiyorum yeri geliyor anneme bağırıyorum,yeri geliyor genel müdüre çıkışıyorum...Amma velakin nedendir bilinmez şu aralar bir rahatlık var üzerimde.Anlamlandıramadığım bir rahatlık.Biliyorum bu hayra alamet değil.Eğer ben böyle süt liman kesildiysem mutlaka fırtına öncesi sessizliği vardır.Birde çok garipleştim.Hayatında ev işi nedir bilmez,yemek yapmak nedir anlamaz ben;ev temizliyorum,yemek yapmak istiyorum.İçimde canlanmayı bekleyen bir ev kadını varmış bir anda hortlayıverdi.Daha düne kadar kariyer yapacağım evlenmekte neymiş diyen ben,şimdi biri deseki işi gücü bırakıyorsun evlendireceğiz seni dese olur deyip anında evlenecem.Birde şey salak salak herşeye ağlayabilecek kıvamdayım.Televizyon seyrediyorum programdaki kadın ağlıyor diye bende oturup ağlıyorum..Lan sanane elalemin derdinden sen baksana işine ama yok habire zırıl zırıl ağlıyorum.Annem bile sen iyice salaklaştın ben bile ağlamıyorum dedi.Hayır yani bu işin sonunun nereye varacağını gerçekten çok merak ediyorum.Düşün yani iş yerindeki kız kurularına ve kaşarlara bile sinirlenmiyorum.
Düşündüm düşündüm bunların sebebi olsa olsa yalnızlıktır dedim ve sanırım ben hep böyle yalnız kalmaya mahkumum.İçimdeki his bana diyorki o iş yerinde kız kurusu dediğin insanlar var ya...ha işte onlar gibi olacak sonun 35 yaşında evlenememiş,yapayalnız,fallardan,büyülerden medet uman,milletin mutluluğunda gözü olan,onların mutluluklarını gördükçe dudaklarını yiyen biri olacaksın diyor.Gönül isterki bu dediklerimin tam tersi çıksın öyle biri olsunki hayatımda insanlar bana gıpta etsinler,imrensinler ama bunlar sadece benim hayalim dostlar asla böyle birşey olmayacak.

4 Kasım 2010 Perşembe

Eski Sevdiceklerim Neler Oluyor Size?

Şu sıralar eski aşık olduğum adamlara birşeyler oluyor.Lisedeyken sırılsaıklam aşık olduğum bir çocuk vardı çocuk nasıl yakışıklı varya anlatmakla bitmez hemde basket takımında.Bütün kızlar ona aşık e tabi haliyle bende ona aşıktım.Uzun boylu esmer taş gibi bi çocuktu.Sonra onunda bana ilgisini olduğu haberini almıştım ve gerçektende vardı ilgisi ama nasıl olduysa bir türlü biraraya gelemedik.Geçenlerde baktım facebook üzerinden dürtmüş beni.Şu dürtükleme olayına çok kılım bir kere.Nedir yani bu dürtme.Beni dürtünce ne oluyo bir türlü anlamıyorum.Adam gibi ya mesaj at ya da arkadaşlık isteği gönder dimi yani.Bende sinir oldum niye dürtüp duruyorsun dedim.Bunun verdiği cevap 'aaa ben sana ne yaptımda tepki veriyorsun biriyle karıştırdın heralde' dedi..Hınkk..Nasıl yani altı üstü ne dürtüyorsun dedim.Neyse dedimki 2-3 gündür sürekli dürtüp dürüyorsunda neden dürttüğünü anlamadım dedim..Cevap gereksiz muhabbetlerle uğraşamicam..Şeytan dediki git bul şunu indir suratının ortasına bir tane osmanlı sillesinide görsün gününü.Ya sabır diyerekten cevap vermedim.Sonra iş yerimde aynı binada çalıştığımız bir çocuk vardı geçen yıl..Ay ben bir anda aşık olmuştum çocuğa ama nasılım varya öl dese ölücem o derece ama benim ona aşık olduğumu farkettiğim anda askere gideceğini öğrenmiştim.Askerden gelişini dört gözle bekledim.Her gün ayrı bir sancı çekiyordum.Sonra Mayıs'da askerden geldi ama nedense şirkete gelmedi.Sonra Ağustos ayında kalktım Facebookta fake profil açıp ben sana aşığım dedim.Anam demez olaydım..Nasıl pişman oldum anlatamam..Keşke atmsaydım ya şimdi kalkıp şirketten birine söylerse milletin diline düşerim,şirketin kaşarlarıda bunun arkadaşı onlar öğrenirse malzeme konusu olurum falan diye yedim kendi kendimi.Sonra hem fake profilimden engelledim hemde gerçek profilimde arkadaş listemden çıkarttım ve engelledim.Bundan 20 gün kadar önce engellediğim kişilere şöyle bir bakayım dedim.Baktım herkese basmışım engeli en iyisi kaldır dedim.Tüm engellediğim insanlardan engeli kaldırdım.Tabi onun engelinide kaldırdım.Bu arada oda Eylül'de şirketin İkitelli'deki binasında çalışmaya başlamış..Dün bana arkadaşlık isteği göndermiş destur dedim önce.Ne oluyoruz yahu dedim ama kabul ettim.Bir kaç saat sonra mesaj atmış neden beni arkadaş listenden sildin sana karşı kabalık yada yanlış birşeymi yaptım diye..Bende dedimki 'attığım mesajdan rahatsızlık duydum o yüzden sildim' falan dedim.Oda dediki 'bende acaba benmi yanlış birşey yaptım diye düşündüm'dedi.Seninle ilgisi yok ben o anda öyle düşündüm falan dedim..Şimdi arkadaş listemde var,mesaj attı ama bana ilgisi varmı yokmu yoksa kendini suçlu hissettide içini rahatlatmak içinmi mesaj attı bilemedim.Gerçi nedense 4-5 ay öncesine kadar ölüp bittiğim çocuğa karşı şimdi tık yok..Normalde heyecanlanmam gerekliydi herekesi arayıp bakın bana hem arkadaşlık isteği gönderdi hemde mesaj attı diye haber vermem gerekliydi..Yani benim karakter yapımdaki biri bunları yapardı ama ben sadece 2 kişiye söyledim ve onlara anlatırkende hiiç heyecanlı değildim..Neden içim bu kadar soğuk bilmiyorum.Artık sevmiyormuyum yoksa boş hayallere kapılmamak için kendimimi frenliyorum bilemedim...